Paylaş
“Yüce liderim, efsanevi başkanım... Köksal Toptan bizi sırtımızdan hançerledi, sekreterine böcek taktım, ses kayıtlarını feysbuk’a koydum, Vahit Erdem ve Murat Başesgioğlu’nun MHP’lilerle yemek yediğini fotoğraflamış bulunmaktayım, takdirlerinize...”
“Gözümün nuru, gönlümün süruru efendim, Müjdat Kuşku’dan kuşkuluyum... Bir kardeşiniz.”
“Sebebi saadetim, başbakanım... Reha Çamuroğlu oy vermedi, eğer beni bakan yaparsanız, öbür vermeyenleri de söylerim. Sünni’yim ama, tensip buyurursanız, şıp diye Alevi de olurum... Bir uyanık.”
“Ahmet’e sakın güvenmeyin.
Mehmet.”
“Mehmet’e sakın güvenmeyin.
Ahmet.”
Gammazlıyorlar birbirlerini...
Fişliyorlar!
Cadı avı başladı kulislerde...
Adı geçenler vebalı gibi oldu.
Yanlarına kimse oturmuyor.
İspiyon listeleri havada uçuşuyor.
Allah’ın tokadı yok çünkü...
İsimsiz mektupları gösterdiler.
“Aha işte kanıt” dediler.
Ona “Ergenekoncu...”
Buna “darbeci...”
İtiraz edene “kansız” dediler.
Yandaş olmayana “hain” dediler.
Hadi bul bakayım şimdi haini!
Paylaş