HEP’in Anayasa’ya aykırı olduğu için kapatılması üzerine açılan ÖZDEP’in Anayasa’ya aykırı olduğu için kapatılması üzerine açılan DEP’in Anayasa’ya aykırı olduğu için kapatılması üzerine açılan HADEP’in Anayasa’ya aykırı olduğu için kapatılması üzerine açılan DEHAP hakkında Anayasa’ya aykırı olduğu için kapatılma davası açılması üzerine feshedilip, yerine açılan DTP’nin Anayasa’ya aykırı olduğu için kapatılması üzerine açılan BDP’den bağımsız milletvekili seçilen Hatip Dicle’ye önce aday olamazsın diyen YSK, sonra aday olabilirsin dedi ama, aday olup seçilmesinden sonra, bu sefer milletvekili olamazsın dedi, ki, aynı YSK’nın önce aday olamazsınız deyip, sonra aday olabilirsiniz dediği, aynı BDP’nin hapisteki bağımsız milletvekillerinin durumuna, önce milletvekillerini milletvekili olmadan önce tutuklayan mahkemenin, sonra da milletvekili adayı olmalarına izin veren YSK’nın karar vermesinin gerekeceği gibi, CHP adıyla kurulup, darbeyle kapatıldıktan sonra, HP, SODEP ve SHP maceralarının ardından, yeniden darbe öncesindeki adına geri dönen, bi ara DSP’yle ittifak yapan CHP’nin hapisteki milletvekillerinin durumuyla, CKMP adıyla kurulup, MHP’ye dönüşen, darbeyle kapatıldıktan sonra, MÇP adıyla açılan ve yeniden darbe öncesindeki adını alan MHP’nin hapisteki milletvekilinin durumuna da, önce milletvekillerini milletvekili olmadan önce tutuklayan mahkemenin, sonra milletvekili adayı olmalarına izin veren YSK’nın karar vermesi gerekecek, ancak, MNP’nin Anayasa’ya aykırı olduğu için kapatılması üzerine açılan MSP’nin darbeyle kapatılması üzerine açılan RP’nin Anayasa’ya aykırı olduğu için kapatılması üzerine açılan FP’nin Anayasa’ya aykırı olduğu için kapatılması üzerine açılan SP’ye geçmek yerine, FP’den ayrılan ve Anayasa’ya aykırı bulunduğu için hakkında kapatılma davası açılıp, neticede laiklik karşıtı fiillerin odağı ilan edilen ve bilahare, kendisinin aykırı bulunduğu Anayasa’yı ve kararı veren Anayasa Mahkemesi’ni referandum marifetiyle değiştiren AKP’nin ne diyeceği merak ediliyor, zira, milletvekillerini milletvekili olmadan önce tutuklayan mahkemelerin, milletvekili seçilen milletvekillerini serbest bırakmaması durumunda, PKK’nın hadise çıkarması bir yana, BDP’nin meclise gitmemesi, sine-i millete dönme ihtimali doğarken, bi taraftan mazbatalarını aldıkları için milletvekili kabul edilebilecekleri gibi, öbür taraftan henüz yemin etmedikleri için milletvekilleri kabul edilmemeleri ihtimali doğacak, böylece, bi yandan milletvekili sayılıp sayılmayacaklarına YSK’nın nasıl karar verebileceği tartışılırken, beri yandan Meclis’in sine-i millet kararı alıp alamayacağı tartışılacak, çünkü, BDP’nin sine-i millete dönmesi neticesinde, Anayasa gereği üç ay içinde ara seçim mecburi olacak ama, ara seçimde yüzde 10’luk baraj, ülke genelinde değil, sadece ara seçim yapılan şehirlerde uygulanacağı için, BDP’nin bağımsız adaylar yerine, yekpare BDP olarak seçime katılma ihtimali doğacak, ki, BDP’nin ara seçim yapılacak şehirlerimizde barajı aşması şöyle dursun, yüzde 70’lere 80’lere vurup, Hatip Dicle’yi milletvekili yapamıyor sanılırken, toplam milletvekili sayısını katlama ihtimali doğacak, dolayısıyla, daha üç gün önce yüzde 50 alan AKP’nin üç gün sonra 8-10 milletvekili kaybedip havasının bozulması ihtimalini boş ver, yekpare memleket YSK’nın Anayasa gereği tesciliyle demokratik olarak bölünmüş olacakken, Anayasa’ya aykırı olduğu için kapatılan RP saflarından milletvekili seçilip, hemen peşinden RP’nin Anayasa’ya aykırı olduğu için kapatılması üzerine açılan FP’ye geçip, genel başkan adayı olan, ancak genel başkan olamayınca, FP’nin Anayasa’ya aykırı olduğu için kapatılması üzerine açılan SP’ye geçmek yerine, ayrılıp AKP’yi açan ve Anayasa’ya aykırı olduğu iddiasıyla kapatılma davası açılan AKP’nin oylarıyla Anayasa gereği Çankaya’ya çıkan Cumhurbaşkanımız, bugün Mahmud Abbas’la görüşüp, El Fetih’le Hamas’ın arasını bulacak, ki, aman diim Filistin bölünmesin diye nokta koyup bitireyim derken, PKK sekiz on satır önceki hadise çıkarma ihtimalini vicahiye çevirip, iki şehitli mayını baskıya yetiştirdiğine göre, şimdilik en iyisi virgül