Paylaş
*
“Ana” üç tane yapar.
“Yasa”ya uyar yani.
*
Çocuklar “ana” der, bizi dershaneye yazdır, “ana” yüreği bu, üçünü de yazdırır... “Ana”nın eşi şoför, işten atılır, taksitler ödenemez, “yasa” gereği haciz gelir... “Ana” eşyalarımı almayın, evimi satayım ödeyeyim der, avukatlar “yasa” gereği “ana”ya senet imzalatır, 45 gün süre tanır... “Ana” çoluğu çocuğu toplar, “ana”dan üryan kiraya çıkar, evine satılık levhası asar, alıcı çıkmaz, “yasa”l süre dolar, pi“yasa” ekonomisi çalışır, 1800 liralık borç “yasa”l faizle 5 bin 250 lira olur... “Yasa” gereği “ana”yı içeri atarlar... “Ana”sının hapse tıkılmasına sebep olduğunu düşünen evlat, satılık levhasını çıkarır, yerine kendini asar... “Ana” hiç olmazsa cenazeye katılmak ister, “ana”lar ağlamasın ayaklarıyla teröriste hoşgörü gösterilen ülkede, “ana”ya “yasa”k derler, “yasa” gereği izin vermezler. Mahalle “yasa” bürünür, gazetelere haber olur, yetkililerin anca haberi olur! Kaymakamlık “yasa” gereği devreye girer, Milli Eğitim “yasa”ya dayanarak borcu öder, dershane “yasa”l olarak şikâyetinden vazgeçer, iş işten geçer, “ana, yasa”l olarak tahliye edilir.
*
Bu satırların yazarı, son cümlede “ana” fikir olarak, ben böyle düzenin taa “ana”sını demek ister... Gazetenin avukatları müdahale edip, aman sakın tamamlama derler, “yasa” gereği.
Paylaş