Yılmaz Özdil

Kaç’ak

19 Mart 2010
Ermenileri kovmadığımızı ispat etmek için, Ermenileri kovacağımızı açıkladık!

*
- Kovdunuz mu?
- Kovmadık.
- Kovdunuz dersek?
- Alayını kovarız!

*

Yazının Devamını Oku

Tom ve Jerry şimdilik yırttı

18 Mart 2010
Bi gazzteci arkadaş, “Ergenekon öyle bir örgüt ki, ona üye olduğunu bilmeyenler bile var” demiş.

Haklı aslında.

*

“Garfield” mesela...

Tembel kedi.

İçeri tıkılan Erzincan Başsavcısı’nın iddianamesinde yer alıyor, haberi yok.

Yazının Devamını Oku

Roman’tizm...

17 Mart 2010
Başbakanımız, bi açılım daha patlattı, “kırmızıyı severler, birbirini överler” dedi.

 “Birbirini överler” lafını duyan Kiboş, dayanamadı haliyle, “Çok yakışıklı adamsın, üstüne tanımam anacım” dedi.


Ahırkapı Orkestrası’nın solisti altta kalır mı...


Faytoncular derneği başkanının “veresin tokicikleri, alasın oyucukları” şeklindeki konuşmasının ardından... Nikâhsız yaşayan Roman vatandaşlarımıza “çalayım komparsitacıkları, atasın göbecikleri” eşliğinde evlilik cüzdanı dağıtıldı.

Yazının Devamını Oku

Mal da yalan mülk de yalan var biraz da sen oy’alan!

16 Mart 2010
Nüfusumuz arttı... Yüksek Seçim Kurulu da, 2009 nüfus sayımı sonuçlarına göre, hangi şehrimizin kaç milletvekili çıkaracağını yeniden belirledi.

İstanbul mesela...

84 milletvekili çıkaracak.

*


Amasya, Artvin, Bilecik,

Bingöl, Bitlis, Bolu, Burdur,

Çankırı, Edirne, Erzincan,

Yazının Devamını Oku

Kültür

14 Mart 2010
Harala güreleden yazmaya fırsat bulamadık... Kültür Bakanımız, “Bu toprakların çocuklarıyla bu toprakların şarkısını söyleyelim” filan diyerek, Şivan Perver’i sahneye davet etti ve koro halinde “Bir Başkadır Benim Memleketim”i söylediler. *
Halbuki, o şarkı bu toprakların şarkısı değildir maalesef, İsrail ilahisidir... Rabi Elmelek, 14’üncü yüzyılda bestelenmiş İbrani ezgisi... Çakmadır yani.
*
Aslına bakarsanız, Kültür Bakanımız da, çakma AKP’lidir, orijinal değildir. Silahlı kuvvetler hakkında atıp tutuyor ama, eskiden Ordu’da avukattı kendisi... Sanatla manatla pek alakası yoktu. Kendisinden önceki Kültür Bakanımız da “emniyet müdürü”ydü zaten.
*
E haliyle...
Çakma sağcı kültür bakanımızın, çakma Memleketim’i söylediği dakikalarda, Devlet Resim Heykel Müzesi’ndeki tabloların araklanarak, yerlerine çakmalarının konduğu ortaya çıktı.
*
Böylece...
Karşısına geçip, sağ elini çenesine, işaretparmağını yanağına koyarak “hımmm, sürrealist” diye ahkâm kesen avangard arkadaşların, yıllardır, çakma tablolara yorum yaptığı anlaşıldı.
*
Peki, “Kültürümüze kim sahip çıkacak, o tablolar nasıl bulunacak?” derseniz... Anlatayım.
*
Hadise, Uşak’ta geçiyor...
*
Soyguncu köylüler, Karun Hazinesi’ni kaçak kazıyla soyuyor. Satıyor. Devletin haberi yok. Ama, gel gör ki, soyguncu köylüler soygun parasını kırışırken, kavga çıkıyor. Soyguncu köylüler tarafından “mağdur” edilen soyguncu köylü, devlete ihbar mektubu yazıyor, “Soyuldum” diyor. Kendisi gibi soyguncu olan köylüleri ispiyonluyor. Böylece, hazine sahibi olduğunu bilmeyen devlet, hazinesinin soyulduğunu öğreniyor. Soyguncu köylüler içeri giriyor, hazine buhar... Gel zaman git zaman, soyulan hazinenin New York’ta satılmak üzere sergilendiği anlaşılıyor. Devlet, Amerikalılara başvuruyor, “Bizden soyuldu” diyor. Amerikalılar da, “Bi daha soydurtmayın” diye tembihleyerek, hazineyi devlete veriyor. Soyulan hazine, soyulduğu yere, Uşak’a getiriliyor, müzeye konuyor... Gel zaman git zaman, tarladan soyulan hazine, bu sefer müzeden soyuluyor. Devletin gene haberi yok. Hazineyi müzeden soyanlar, yerine çakmasını bırakıp, orijinal parçayı İstanbul’da satmaya çalışıyor. Gel gör ki, alıcı kılığındaki alıcılar, soyguncu çıkıyor... Hazineyi müzeden soyanları soyuyor. Hazineyi müzeden soyanlar soyulunca, tırıs tırıs Uşak’a dönüyor, tanıdık bir polise haber veriyor, “Soyulduk” diyor. Polis de soyguncu çıkıyor iyi mi... Hazinenin soyulduğunu devlete haber vereceğine, alıcı kılığındaki soyguncuların peşine düşüyor. Bulamıyor. Uşak’a geri dönüyor, hazineyi soyanlarla buluşup, “Soyguncular kaçmış” diyor. Aralarında kavga çıkıyor. Hazineyi müzeden soyanlardan biri, devlete ihbar mektubu yazıyor, alayını ispiyonluyor. “Bunlar hem soydu, hem soyuldu, arada ben mağdur oldum” diyor... Böylece, hazine sahibi olduğunu zanneden devlet, hazinesinin soyulduğu öğreniyor. Birileri içeri giriyor, hazine buhar... Amerikalılarla iade görüşmeleri sürüyor.
*
Dolayısıyla.
Devlet Resim Heykel Müzesi’ni soyan arkadaşlar, eli kulağındadır, bugün yarın birbirini ispiyonlar... Kültürümüzde sadece soygun yok çünkü, Allah’a şükür ki, ispiyon da var... Tabloları bulamasak bile, en azından akıbetini öğreniriz. Sıkmayın canınızı.
Yazının Devamını Oku

Başkentte Man ahirette iman! Diplomasi ne ki... Alırsın Ford olursun lord

13 Mart 2010
Rusya soykırımı tanıdı.<br><br>Suriye’ye vize kalktı.

Kanada soykırımı tanıdı.
Ürdün’e vize kalktı.
Fransa soykırımı tanıdı.
Lübnan’a vize kalktı.
İsviçre soykırımı tanıdı.
Katar’a vize kalktı.
Hollanda soykırımı tanıdı.

Yazının Devamını Oku

Rampaların ustasıyım kozmiklerin hastasıyım

12 Mart 2010
Ankara’da yol kestiler, Türk “Silahlı” Kuvvetleri’ne ait “silah” yakaladılar iyi mi... Manşetlerinden soruyorlar, bu “silah”ların Türk “Silahlı” Kuvvetleri’nde ne işi var!

*

155’e esrarengiz telefon geliyor mesela...

- Etimesgut tank dolu.

- Kimsiniz?

Yazının Devamını Oku

Arap Nobel’i

11 Mart 2010
Başbakan, Arap Nobel’i aldı.<br><br>Bu Nobel’i alan 3’üncü Türk.

*

Birincisi Fuat Sezgin’di.
Ama, Türkiye adına değil...
Almanya adına aldı. Çünkü, İstanbul Üniversitesi’nde İslam tarihçisiydi, 1960 darbesinden sonra üniversiteden uzaklaştırıldı, Almanya’ya gitti, Frankfurt Üniversitesi’nde profesör oldu.

*

Yazının Devamını Oku