Haklısınız tabii, büyük gün deyince insanın aklına türlü çeşitli şey geliyor.
İnce ince düşünerek hazırlandığınız, içine girmek istediğiniz elbiseler için kilo vermeye çalıştığınız ve günlerdir hayalini kurduğunuz "büyük gün" kişiden kişiye değişir. Kimine göre oğlunun sünnet düğünüdür, kimisi için de Cannes’da Altın Palmiye Ödül Töreni olabilir. O zaman ortayı bulalım ve en yakın büyük gün "yılbaşı"ndan başlayalım.
ALIŞVERİŞE ÇIKACAKLARA SÜRPRİZ İNDİRİMLER
Evde mandalina soyup tombala oynayan insan sayısı şimdikinden daha fazlayken kimsenin "Yılbaşında ne giyeceğim?" derdi yoktu. Şimdi var mı? Galiba var. Yeni yılı Güney’de Sibel Can’ın sahne aldığı bir otelde karşılayacaksanız ya da gösterişli bir yılbaşı balosuna katılacaksanız güzel ve şık giyinmek lazım. Hatta bir arkadaş partisine gidecekseniz bile...
Bunun için özel alışveriş yapacaksanız şanslısınız çünkü indirimler hakikaten çıldırdı. Bir de hazırlanırken havaya girmek için müzik dinleyin. İyi bir şarkının yerini tutabilecek elbise azdır. Ama güzel bir elbisenin yerini tutabilecek şarkı da azdır. Şarkılar her zaman sizindir, içinize bakarak dünyayı anlamınızı sağlar. Elbiseler de her zaman başkalarınındır. Başkalarının gözü aracılığıyla içinize döndürür sizi.
KIRMIZI HALIDA GÖRÜNMEK İSTER MİSİNİZ
Fatih Akın ve Nuri Bilge Ceylan sayesinde Cannnes’daki kırmızı halıda yürüyen vatandaşlarımızı gördük ve göğsümüz kabardı. Hatice Arslan’ın tecrübesinden gruptan ayrılıp tek başımıza poz verirsek "tefe konacağımızı" öğrendik. Nurgül Yeşilçay’dan da ayakkabı seçiminin kocalara bırakılamayacak kadar ciddi bir iş olduğunu...
Bu arada geçen hafta Nobel Ödül törenini sonuncusu icra edildi. Günün birinde Nobel kazanırsanız İsveç Kraliyet Sarayı’nda yapılan bu törenin sıkı kıyafet kuralları olduğunu aklınızda bulundurun. Vaktiniz varsa da www.nobelprize.org sitesinden sarışın İsveç’in esmer kraliçesi Sylvia’nın kostümlerine bakın. Özellikle 70’lerde giydiği bazı elbiseler heyecan verici.
VARLIKLI VE SADE VATANDAŞ DÜĞÜNÜ
Varlıklı kesimin düğünleri genellikle yazın, bilemediniz ilkbaharda oluyor ama bu mevsimde de tek tük düğünlere rastlanıyor. Şoförlü arabalarıyla saraydan bozma çok yıldızlı otellere akan hanım davetlilerin resimleri orada burada çıkmaya başlar yine. Acaba bu hanımefendilerin en büyük korkusunun "pişti" olduğu kocaman bir klişe mi? Ya da aynı Chanel elbisenin bir hafta önce Nicole Kidman tarafından filanca filmin Los Angeles’taki galasında giyilmesi, yani "havalı pişti" sahiden bir gurur vesilesi mi? Bilemiyoruz, sadece tahmin yürütüyoruz. Bir de galiba kıyafetler, ayakkabılar ve aksesuvarlar filan aslında hikaye. Esas işi şıkır şıkır şıkırdayan ve parıl parıl parlayan mücevherler bitiriyor, değil mi?
İkinci bayramı da yolcu ettiğimize göre "iki bayram arası" düğün yapamayan bütün vatandaşlarımıza gün doğdu. Sade vatandaşın varlıklı vatandaş adetlerine özenmesi ne kadar normalse, elinde Derin Mermerci’nin falanca düğünde giydiği elbiseyle mahalle terzisine koşması da o kadar sağlıklı. Fakat sade vatandaş hanımları bu kadarla yetinmiyor, özel büyük günlerde bütün "sadelik"lerini unutup frenleri boşaltıyorlar. Halbuki topuzun en büyüğü, röflenin en cart sarısı, makyajın en abartılısı, imitasyon takının en büyüğü ve tuvaletlerin en cafcaflısı "Pop Star Alaturka" yarışmasına bırakılmalı. Sonra fotoğraflarınıza bakar bakar utanırsınız.
KATE MOSS’UN KATILDIĞI PARTİ
Moss’gillerden Kate kaç kere Türkiye’ye gelecek de bir partiye katılacak? Bir kere geldi ya, belli olmaz belki yeniden gelir ve siz de o partiye davet edilecek kadar şanslı olursunuz. Sürekli millete nispet yapmaya, kendinizi başkalarıyla kıyaslamaya ve bu yarışmalardan galip çıkmaya alışık olabilirsiniz. Yine de Kate Moss ile aşık atmaya kalkışmanın ne kadar beyhude bir iş olduğunu aklınızdan çıkarmayın. Parti sırasında kadınlar tuvaletinde bol bol dedikosunu yapın tamam ama bulunduğunuz ortamda böyle yaratık varsa varlığının tadını çıkarmaya bakın. Hem ne yaparsanız yapın ondan daha zayıf, daha deli ve daha stylish olamazsınız. Ancak belki iç çamaşırlarınızla giderseniz. Ama durun bir dakika, Kate bunu da yaptı değil mi?
Beğendiğimiz Kadınlar Sevdiğimiz Hareketler: Sophie Dahl
2000’li yılların başlarında yaşayan en ilginç süper modeldi İngiliz Sophie Dahl. Kocaman mavi gözleri, pudra beyazı teni ve modellik dünyasında bir istisna sayılabilecek 42 beden vücudundaki kıvrımlarla "canlı bir porselen bebek"ti.
Dünyanın en ünlü büyük beden mankeni olarak aralarında Vanity Fair, Visionaire, Vogue ve Marie Claire’in bulunduğu pek çok dergiye poz verdi. Yves Saint Laurent’nin Opium parfümü için siyah kadife üzerinde çırılçıplak çektirdiği fotoğraf büyük sansasyon yarattı, hatta yasaklandı. Pirelli Takvimi’nde de yer aldı. Pek çok hayranı ve aşığı oldu. Mick Jagger ve Benicio Del Toro ve caz şarkıcısı Jamie Cullum gibi isimlerle aşk yaşadı. Oyunculuğu da denedi, Londra’da Vajina Monologları için sahneye çıktı.
Artık moda dünyasının güçlü ve eksantrik ismi Isabella Blow tarafından 1996 yılında keşfedildiği zamanki kilosunda değil Sophie. Dahl yaklaşık beş yıldır dal gibi. Hatta tuhaf bir biçimde zayıflığı nedeniyle eleştiriliyor. Yine de her zamanki gibi diğer modellerden farklı. Şimdilerde kendini edebiyata vakfetti ve sadece canı istediğinde modellik yapıyor.
Ünlü yazar Roald Dahl’ın (Charlie’nin Çikolata Fabrikası) torunu olan Sophie Dahl, büyükbabasının izinden giderek yazarlığa bir çocuk kitabıyla adım attı. 2003’te çıkan "The Man with the Dancing Eyes"ın (Gözleri Dans Eden Adam) ilüstrasyonlarını da bir arkadaşı yaptı.
Edebiyat eleştirmenleri tarafından fena eleştiriler almayan ikinci kitabıyla ise yetişkin havuzunda yüzmeye başladı. "Playing with the Grown-Ups"ın (Yetişkinlerle Oynamak) kahramanı Kitty kendisine çok benziyor. Anne karakteri de kendisini babasız büyüten annesi Tessa Dahl’a. Yani depresif, uyuşturucu bağımlısı, 17 kez taşınan, erkekten erkeğe koşarken iki kez evlenen ve üç çocuk daha doğuran bir kadın.
MODA AJANS
Her zamanki gibi iddialı Tom Ford
Madem artık yaz kış güneş gözlüğü takılıyor, Tom Ford güneş gözlüklerinin 2009 koleksiyonuna göz atmakta fayda var. 50’li yılların kedigözü tarzı geniş sapları ve eğik hatlarıyla göze çarpıyor. Tarzını artık güneş gözlüklerinde konuşturan Tom Ford’un erkekler için de ultra lüks gözlükleri var.
Yeni yılda kırmızının uğuru
Yeni İnci, yılbaşına özel aynalı kutularda satışa sunduğu jartiyerli ve dantelli modelleriyle istediğiniz hediyeyi bulmanızı sağlıyor. Straplez, jartiyer, kombinezon, büstiyer, korse, sutyen, külot ve takımlardan oluşan Yeni İnci’nin "yılbaşı özel koleksiyonu" enteresan seçenekler sunuyor.
Tanıştırayım, bu arkadaşım Mary Jane
1902 yılında yazar Richard Felton Outcault’un "Buster Brown" kitabındaki aynı adlı karakterden esinlenerek, ortasından bant geçen ayakkabılara Mary Jane ismi veriliyor. Yüzyıldır feminen ve romantik şıklığın simgesi olan Mary Jane ayakkabılar Aldo mağazalarında satılıyor. Topuklu ve topuksuz modellerin yanı sıra renk seçenekleri de mevcut.
Bir yolculuk hissi
Türkiye’de 80, Kıbrıs’ta ise 2 satış noktasında bulunan Journey markasının koleksiyonları özellikle elbiseleriyle dikkat çekiyor. Journey’de hem gündüz giyilebilecek rahat elbiseler hem de gece kullanılacak ihtişamlı modeller bulunuyor. Yılbaşı hazırlığı yapanlara duyurulur.