Esnaf, turistlere kazık yerine gülücükler atıyor. Tramvaylar, otobüsler saat gibi çalışıyor. Türkiye’nin ilk yürüyen merdivenli üst geçitleri de burada. Antalya’nın yerlisi de, yabancısı da önlerinde anı fotoğrafı çektiriyor. Plajlar pırıl pırıl, cıvıl cıvıl, balıklar da taze, etler de. Üstüne üstlük Antalyaspor da süper ligde. Öyleyse, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel ve ekibini kutlamamız gerek. Türeller’le, Konyaaltı’ndaki yeni dubleks villalarında buluştuk bu kez. Site bahçesinin ortasında küçük bir yüzme havuzu var. Akant gibiler içine düşmesin diye, havuzun çevresi cam çitle örülmüş.
Akant, Ebru-Menderes çiftinin 9 aylık sevgili oğulları. "Temiz, doğru insan" demekmiş, bence başka anlamlara da geliyor. Sanki AKP ant’ı ya da Akdeniz’in Ak’ıyla, Antalya’nın Ant’ının birleşmiş hali. Derken Antalyaspor’un başarılı teknik direktörü, sevgili Yılmaz Vural, her zamanki güler yüzüyle girdi içeri. Yılmaz, aynı zamanda Ebru ile Menderes’in çöpçatanı. Saatler boyu hem ciddi konuları konuştuk, hem de Akant’la bebek olduk. Yılmaz hoca, Akant’a ilk futbol dersini vermeyi de unutmadı. Bir ara, Yılmaz’la birlikte Menderes’in piyanosuna eşlik edip nice şarkıları perişan ettik. Akşam otele dönerken, kulaklarımda büyük Atatürk’ün sözleri yankılanıyordu: "Hiç şüphesiz ki, Antalya, dünyanın en güzel yeridir."
Haşema kafalara rağmen...
CHP Genel Başkanı, Antalya Milletvekili Deniz Baykal da senin gibi, doğma büyüme Antalyalı. - Sayın Baykal geçmişte enerji bakanıydı, amcam Sudi Türel de enerji bakanlığı yaptı. Baykal’ın dönemiyle amcamın döneminde Antalya’ya yapılan enerji yatırımları mukayese bile edilemez. Baykal, Antalyalı olmaktan övünç duyduğunu söylüyor. Keşke buraya yaptığı hizmetlerle övünseydi. Allah rızası için, bana Deniz Baykal’ın Antalya’ya yaptığı bir çeşmeyi göstersinler. Geçen belediye meclisimizde CHP’li bir belediye başkanının Etiler Mahallesi’nde yaptığı spor sahasının isim verilmesi konusunda tartışma yaşandı. CHP’li üyeler sahaya eski bir il başkanının adını önerdi. AKP’li arkadaşlarımız "Neden genel başkanınızın adını vermiyorsunuz" dedi. AKP grubunun bu teklifine CHP’liler karşı çıktı. 70’li yıllarda CHP iktidar, Baykal Antalya Milletvekili. 80’li, 90’lı yıllarda CHP yerel yönetimlerde iktidar. Bir çıkmaz sokağa adını verselerdi Baykal’ın. Veremediler, çünkü Baykal’ın Antalya’da yaptığı bir çıkmaz sokak bile yok. Sayın Baykal iki şeyle övünür; birisi Side’ye çimento fabrikası yapılmasını önlemek, öteki de Kaleiçi’yle ilgili yasakları çıkarmak. İki hareketi de doğru, ama yaptırdıklarıyla değil, yaptırmadıklarıyla övünüyor.
UZUN ŞORT ŞİMDİ MODABaşbakan, Antalya’yı mesken tutmuşa benziyor. Sonradan AKP’li olmana rağmen, Tayyip beyin kalbini fethetmeyi nasıl başardın?. Sen de haşema giyenlerden mi oldun yoksa?
- Başbakanın Antalya inanılmaz yüksek bir ilgisi var. Antalya hem turistik başkent, hem de ülke ekonomisindeki yeri de çok önemli. Tayyip Bey, turizmle son derece yakından ilgileniyor. Antalya onun için Türkiye’nin bir vizyon kenti. Ayrıca, Başbakanın insani değerler itibariyle çok yüksek bir duygusu var. O kadar hızlı, o kadar yoğun çalışıyor ki, bizim tempomuz onun yanında solda sıfır kalır. Ebru da, Emine Hanımefendi’yle aynı duygular içinde. Onlarla ailevi bir ilişki içinde olmamızdan dolayı inanılmaz bir memnuniyet duyuyoruz. Başbakanın yakın ilgisine mazhar olduğumuz için, bürokrasideki işlerimiz daha hızlı yürüyor elbette. Gelelim haşema konusuna. Ağabey, sen de çok iyi biliyorsun ki, bugün dünyanın en meşhur markaları uzun şort satıyor. Bazıları buna kapri diyor, netice itibariyle diz altına kadar uzanan şortlar. Bizde birisi çıkmış, buna "haşema" demiş. Ben de giyiyorum, ne var bunda? Haşemayla, kapriyle, uzun şortla gezmek ayıp mı, günah mı? Ben Tommy Hilfiger markalı uzun şort giyiyorum, istersen sen buna haşema de. Bunun giydim diye ben ne oluyorum yani? Çok samimi söylüyorum, Başbakan bu gibi konularla uzaktan yakından ilgili değil.
Seralar doğal gazla ısınacakSeçimden sonraki görüşmemizde Antalya’yı uçuracağını söylemiştin.
- Antalya son iki senedir hiç görmediği hizmet yağmuruyla uçtu gitti aslında. Rakamlar yalan söylemez. Ben göreve geldiğimde Antalya’da toplam 300 km’lik kanalizasyon şebekesi vardı. Biz 1,5 senede bunun üzerine 324 km daha ekledik. Bize kadar, iki damla yağmurda Antalya’yı sel alırdı. Çünkü, sadece 6 km düzenli yağmur suyu kanalı vardı. Bunun üstüne de 60 kilometre ekledik. Şehir içi trafiği de mükemmel hale getirdik, 9 kavşak yaptık. Yürüyen merdivenli üst geçitler sadece bizde var, hepsi pırıl pırıl. Önümüzdeki günlerde de Haşim İşcan Kültür Merkezi’ni hizmete açacağız.
Bu arada, meslek edindirme eğitimlerine başladık, Ebru genelde bunların organizasyonuyla uğraşıyor. 7 ayrı merkezde, 41 dalda ücretsiz meslek edindirme ücretsiz kursları veriyoruz. Bunların içinde Çince, Almanca, Rusça, Japonca öğretiminden tutun, elektrik teknisyenliğine, doğalgaz tesisatçılığına kadar her şey var. Doğal gaz şu anda organize sanayide başladı, yakında şehir şebekesi de hizmete girecek. Seraların ısıtılması, bundan böyle doğalgazın buharıyla sağlanacak. Ağabey, hatırlarsın göreve geldiğim gün sana "Antalya’yı dünya kenti yapacağım" demiştim. Bugüne kadar 200 trilyona yakın yatırım yaptık, bu güzelim kente. Hem de kredi, borç almadan, tam tersine bu arada borç da ödedim. Bu yatırımların yüzde 90’nını belediyenin öz kaynaklarıyla yaptık.
Lara PLAJI rant alanı OLMAYACAKKemerağzı, Muratpaşa Beldesi, Lara Plajı mevkiindeki 3 bin 500 dönümlük parselin kavgası, Lahey Tahkim Mahkemesi’ne kadar gideceğe benziyor.
- Lara Temalı Park Projesi’nin, Antalya halkının kullanımına açık olması için bütün gayreti göstereceğim. Buraya dünyanın prestij temalı parklarından birisi yapılmazsa, kesinlikle onay vermem. İmza yetkimi alırlar, bakanlık onaylarsa o başka. O bölgedeki deniz sahili bizim mülkiyetimizde, orasını da asla vermem. Lara bölgesi rant alanı değil, halkın alanıdır, bunun aksine izin vermem. Şu anda en çok önem verdiğim 2 projeden biri, Kentsel Dönüşüm Projesi. Kent içindeki kamu binalarını yıkıyoruz. Buraları halkın kullanımına açık gezi alanları haline getiriyoruz. Valilik binası, Vakıflar İş Hanı, benim de mezunu olduğum Hızır Reis Ortaokulu, Kız Meslek Lisesi, Vakıf Hastanesi yıkılacak. Bu bölgenin tamamını Doğu Garajı’yla birleştireceğiz.
Demirciler Çarşısı’nı, aynı eski otantik havasını vererek yeni bir çarşı haline dönüştürüyoruz. Esnafa faydası olmadığını söyleyerek "her şey dahil" sisteminden kimse şikayetçi olmasın. Sen şehrin merkezinde, kolay ulaşımı dahil cazibe merkezleri yarat önce. Eğer bunu yaparsan, turist zincirle bağlansa durmaz o tesislerde. 2007’nin başında raylı sistemimiz çalışmaya başlayacak.
30 bin kişilik stat, 10 bin kişilik salonAntalyaspor, kuruluşunun 40.yılında yeniden süper lige yükseldi.
- Antalyaspor’u, babamlar 1966’da bizim matbaanın önünde kurmuş. Yoldan geçenlerden üç beş kuruş toplayarak Antalyaspor’un ilk sermayesini yapmışlar. Kuruluşunun 40. yılında, hem de süper lige çıktığı yılda kulübün onursal başkanlığı bana nasip oldu. Teknik direktörümüz Yılmaz Vural, kardeşim kadar yakınımdır. Sevgili eşim Ebru’yu bana kazandıran da sevgili Yılmaz’dır. Kulübün anahtarını ona verdik, al burayı idare et dedik. Antalya’ya 30 bin kişilik stadyum, 10 bin kişilik kapalı spor salonu ve 2500 kişilik kapalı yüzme havuzu yapıyoruz. 240 dönüm araziye. 150 milyon dolar civarında mal olacak. Futbol sahası yapının sadece bir bölümü. İçerde bowling salonlarından sinema salonlarına, eğlence ve yiyecek içecek merkezlerine kadar her şey olacak.