Prof. Dr. Ioannis Pallikaris, dünyanın en ünlü göz cerrahlarından. Kendi buluşu olan Lasik ve Epilasik adlı lazer ameliyat yöntemi dünyanın dört bir köşesinde uygulanıyor.
Pallikaris aynı zamanda Girit Üniversitesi Rektörü ve Vardinoyiannion Göz Enstitüsü’nün kurucusu. Avrupa Katarakt ve Refraktif Cerrahi Cemiyeti Başkanı. Dalgıç, yelkenci, avcı, ressam, binici. Eşi Barbara Terzaki de çok sempatik, çok konuşkan ve de yaman bir Giritli sosyalist. Ne de olsa Zorba’nın unutulmaz yazarı Giritli Nikos Kazancakis’in torunu.
Pallikarisler İstanbul’daki randevumuza gelirlerken yanlarında Girit’teki çiftliklerinde ürettikleri organik zeytinyağından domatese, bala, ıhlamura kadar birçok örnek getirmişler. Biliyorsunuz, Giritliler dünyanın en uzun yaşayan insanları. Giritli dostlarımız bu kadar zahmet etmiş, hepsinden birer lokma tatmazsak ayıp olur. Tatlı yiyelim, tatlı konuşalım...
TÜRKİYE İÇİN SAVAŞ VERİYORUM
Türk denince Sayın Pallikaris’in aklına ilk gelen ne olur?
- Türk denince aklıma ilk gelen; kendime çok yakın, bana benzeyen insanlar oluyor. Dostunuz olduğum için, başkanı olduğum Avrupa Oftalmoloji Cemiyeti’nde Yunanistan’dan çok Türkiye için savaş veriyorum. Bunları Türklere şirin görünmek için söylemiyorum. Türk doktorlarının bu cemiyet içinde görev almaları için çok büyük bir mücadele veriyorum. Cemiyetin yönetim kurulunda Türkiye’den hiçbir meslektaşım yok, bu beni üzüyor. Yönetim kurulunda Türk doktorları niye olmasın, burada görev yapmayı onlar da hak ediyor. Bunun için aylardır büyük bir çalışma yürütüyorum, sonunda bunu da gerçekleştireceğim.
Ülkemizle ilk tanışıklığı ne zaman olmuş derseniz...
- Büyük büyük dedem halen ilk evini bir Türk’ten almış, ülkenizle ilk tanışıklığım oradan. O evi eski orijinal haline getirip, bundan sonraki hayatımı orada geçireceğim. Bizler günlük olayları bir yana bırakıp, gelecekle ilgili konuları konuşmalıyız. Kim ne desin, Türkiye ile Yunanistan birbirine çok yakın iki kardeş ülkedir. Eğer barış içinde olursak her iki tarafın menfaatine olacak taşları çok daha hızla üst üste koyup ortak amaçlara ulaşırız. Gelecek yıl benim yönettiğim Odysea geleneksel yelkenli tekne yarışının bir ayağı İstanbul’dan başlayacak. 1 Ağustos 2006 günü Karadeniz’den gelecek tekneler İstanbul’da toplanıp hep birlikte Girit’e hareket edecekler. Avrupa’dan gelecek tekneler ise Sicilya’da toplanacak. Bunları, Türkleri gerçekten kendime yakın bulduğum için yapıyorum, başka hiçbir amacım yok.
Göz ameliyatı için Türkiye’ye geliyorlar
Diyelim ki, Türkiye’deyken gözlerinizden rahatsızlandınız, acilen ameliyat olmanız gerekiyor. Hemen özel uçakla ülkenize mi dönersiniz?
- Neden ülkeme döneyim, kendimi gönül rahatlığı ve güvenle Türk doktorlarına teslim ederim. Türkiye’de göz alanında veren kliniklerin servis kalitesi, özellikle son 10 yıldır inanılmaz bir hızla değişti. Sevgili dostum Eray Kapıcıoğlu gibi işadamlarına devletinizin madalya vermesi lazım. Sevgili kardeşim Eray Kapıcıoğlu’nun eseri olan Dünya Göz Hastanesi aslında Türk doktorlarının adını dünyaya duyuruyor, ülkesine para kazandırıyor. Aslında kazanan o değil, kazanan Türkiye. Bu sayede Avrupa’nın birçok ülkesinden insanlar göz ameliyatı için İstanbul’a geliyor. Kurucusu olduğum Girit Vardinoyiannion Göz Enstitüsü’yle burasını kardeş yaptık. Belli periyotlarla gelip Türk göz hekimlerine konferanslar verip, seminer düzenliyorum. Türkiye’nin yurt dışında pek çok dünya çapında tıp doktoru var. Mesela efsane Gazi Yaşargil, onunla Zürih Üniversitesi’nde 6 yıl çalıştım. Aslında ülkeniz içinde de çok değerli doktorlarınız var ama, değerlerini pek bilmiyorsunuz. Kendilerine ar-ge imkanları sağlanırsa, inanıyorum onlar da yeni cihazlar icat edip, yeni tedavi yöntemler bulup dünya tıbbının hizmetine sunacaklar.
14 derecelik miyop göz düzeltiliyor
Miyop, hipermetrop ve astigmat tedavisinde kullanılan Lasik, lazer ameliyatlarının en son aşaması mı?
- Çok doğru, bu yöntemle korneadan yaklaşık 160 mikronluk bir tabaka kaldırılıyor. Bu tabakayı kaldırdıktan sonra stroma dediğimiz yatak tabakaya lazer uygulanıyor. Bunun için korneanın belli bir kalınlığın üzerinde olması lazım. Bu yüzden ince kornealarda Lasik yerine Epi-Lasik ameliyatı tercih ediliyor. Excimer Laser, korneada yapılması gereken düzeltmeye göre ışını kontrol eden son derece gelişmiş bilgisayara sahip bir cihaz. Lazer ışını, üzerine düştüğü bölgede istenilen miktarda dokuyu kaldırarak, korneaya yeni bir şekil veriyor. Bu sayede, kişi gözlük veya lens kullanmadan net bir görüş kazanıyor. Epi-lasik ise, damla anestezi altında, 4-5 dakikada yapılıyor ve ameliyat sonrasında daha az ağrıya neden oluyor. Bu tedavi yöntemleriyle 14 dereceye kadar miyoplar, -7 dereceye kadar astigmatlar, +7 dereceye kadar hipermetroplar tedavi edilebiliyor.
Türkiye’yi bugün AB’ye alırdım
n Sayın Pallikaris, eğri oturalım, doğru konuşalım. Bir Yunanlı olarak Türkiye’nin AB’ye girmesini istiyor musunuz?
- Türkiye’nin AB’ye girmesini şahsen çok istiyorum. Elimde olsa hemen bugün Türkiye’nin birliğe girmesini sağlarım. Bu bir kompliman değil, zaten bu konudaki en büyük destekçiniz Yunanistan. Şuna emin olun ki, Türkler Avrupa Birliği’ne girdiğinde en çok sevinen Yunanlılar olacak, Çünkü üye ülkeler içinde bize en yakın olan sizsiniz, sizsiz AB’nin tadı yok. Küçük olaylar üzerinde durup hedefi kaçırmayalım, amaç birlikte olabilmek. Siyasi tepelerde tartışmalar olabilir, bizler halklarımızın dediklerine kulak asalım.
n Giritli olduğunuz için ağzından bal damlıyor galiba?
- Giritli Yunanlılarla öteki Yunanlıların Türkiye’ye bakışları arasında önemli bir fark olduğunu sanmıyorum. Ne var ki, Giritliler tarihte Türklerle çok iç içe yaşamış. Onun için, biz Giritliler Türkleri başkalarından çok daha iyi tanırız. Atina dahil nereye gidersem gideyim, Türk kahvesi’ni Türk kahvesi adıyla ısmarlarım, Yunan kahvesi demem.
n AB tecrübesi olan Türk dostu bir Yunanlı olarak AB’ye girmemizi tavsiye eder misiniz?
- AB’ye mutlaka girmelisiniz. AB üyesi olduğunuzda ülkenizdeki ticari dengelerin pozitif değiştiğini göreceksiniz. Maaşlar yükselecek, hayat daha pahalı olacak ama, standartlarınız yükselecek.