Paylaş
DANIŞAN: Hocam sağlıklı ve kaliteli bir yaşam için kilo vermem gerektiğini biliyorum. Daha önce o kadar diyet ve egzersiz programı uygulamama rağmen bir türlü kilo veremedim. Hatta arkadaşlarımla aynı diyet programını uyguladım. Onlar kilo verdi, ben veremedim. Su içsem yarıyor bu yüzden sürekli tartılıyorum. Ama her tartı farklı sonuçlar gösteriyor. Şişmanladım mı zayıfladım mı, bunu en iyi tartılarak mı yoksa mezurayla ölçüm yaparak mı anlarım?
Tartı, kütlenizi kilogram cinsinden size söyleyen bir alettir. Kilo verme sürecinde önemi büyüktür elbette fakat tartılar her zaman doğru sonucu göstermez. Birçok faktöre bağlı olarak tartıda sapmalar görebiliriz.
Mezura ise vücut ölçülerinizi takip etmenizi sağlar, hassas ölçümlerdir. O nedenle her zaman mezura ölçümleriyle bütüncül değerlendirmekte fayda var.
Eğer sağlıklı ve kaliteli bir yaşam için zayıflama yolculuğuna mezura testi ile bel çevresi ölçümü yaparak çıkmaya hazırlanıyorsanız doğru yoldasınız demektir.
Tabii tüm bunların yanında diyet ve egzersiz programlarına rağmen kilo alma sebebinizin de neden kaynaklandı bir o kadar önemli!
İşte bu haftaki yazımızda tüm bunlara açıklık getirmeye çalışacağız hazırsanız başlıyoruz.
Sürekli tartılmak psikolojinizin bozulmasına yol açabilir
Zayıflama programında ilk hafta tartıya çıkmayın.
Zayıflama programınızda vücudunuz ilk hafta olup bitene ayak uydurmaya çalışacağı için tartıya çıktığınızda beklenen sonuçla karşılaşamayabilirsiniz. O yüzden kendinize ve vücudunuza biraz zaman tanımanız gerekiyor.
Her gün tartılarak ne kadar kilo verdiğinizi belirleyemezsiniz!
Tartıya her gün çıkmayın. Bu size doğru bir sonuç vermez. Çünkü kilonuzdaki değişiklik sadece günden güne değil, vücudumuzdaki sıvı dalgalanmaları nedeniyle aynı gün içerisindeki ayrı saatlerde bile farklılık gösterir.Bunun da sebebi gün içinde tüketilen yemek ve sıvı miktarının vücudun tuttuğu ödem, idrar durumu gibi pek çok etkene göre değişiklik göstermesidir.
Bunun için en doğru zaman zayıflama programınıza başladıktan iki hafta sonra tartılmaktır. Aksi halde motivasyonunuzu kaybedebilirsiniz. Sürekli tartılmak bir takıntıya dönüşerek psikolojik bozukluklara yol açabilir!
Tartıya çıkmak için doğru zaman ne zaman?
Tartıya ayda veya haftada bir ya da iki kez olmak üzere, aynı gün ve aynı saatte çıkmaya özen gösterin.
Tartıya nasıl çıkmalı?
∆ Sabah açken, üzerinizde hafif giysiler ve çıplak ayakla çıkın.
∆ Tartıya çıktığınızda katı ve duygusuz, indiğinizde inatçı ve rahat olun.
Mevcut durumu kabullenip istediğiniz vücut ölçülerine sahiplenmek mi daha iyi hissettirir, yoksa duruma isyan ederek tüm motivasyonunuzu kaybederek tartıda her ay daha fazla kilo aldığınız görmek mi? Seçim sizin! Sonuç her ne olursa tartının gösterdiği kiloyu kabullenin.
∆ Yemekten sonra, su içtikten sonra, egzersiz yaptıktan veya saunadan çıktıktan sonra, âdet döneminde ve seyahatler sırasında çıkmayın.
∆ Sadece tek bir tartıya güvenin! Karşınıza çıkan her tartıda tartılmayın. Çünkü tartılardaki farklılıklar sizin kafanızın daha da fazla karışmasına sebep olur.
Kilonuzu kabullenin
Tartıya çıktığınızda kilo verememiş olduğunuzu gördüğünüzde, “Bu kilolardan kurtulmamın artık imkânı yok” gibi bir düşünce yerine, kilolarınızı kabul edip motivasyonunuzu kaybetmeden yolunuza devam edin.
Bu tür düşünceler yerine tartıdan inerken kendinize bir hedef koyun.
Örneğin, “Haftaya perşembe bu tartıya yeniden çıktığımda bir kilo vermiş olacağım” diyerek kendinize söz verin. Eğer böyle yaparsanız o tarih gelene dek meraklı bekleyişiniz motivasyonunuzun daha da fazla artmasını sağlayacaktır.
Bel ölçüsünün sağlıkla ilgisi
Sağlıklı ve kaliteli bir yaşam için sizi mezura testi yapmaya davet ediyorum.
Şimdi oturduğunuz yerde elinizi belinize doğru götürüp karın bölgenize dokunmanızı rica ediyorum. Bu bölgeye dokunduğunuzda elinize sizi rahatsız eden bir fazlalık geliyor mu?
Peki bu fazlalık size sadece görsel olarak mı rahatsızlık veriyor, yoksa görsel olduğu kadar sağlığınızı tehdit eden de bir boyutta mı?
Şimdi benim bu soruma karşılık sizin de aklınızdan şöyle bir soru geçiyor olabilir:
Belimin ölçüsünün sağlığımla ne ilgisi var?
Bel çevresi ve karın bölgesindeki yağlanma aslında bize şeker, tansiyon, kalp, karaciğer ve benzeri sağlık sorunlarına davetiye çıkabileceğinin de habercisidir. İşte o yüzden sizi hem gelecekteki sağlık durumunuz hakkında bilgilendirmek hem de görsel olarak ne kadar zayıf ya da şişman olduğunuza dair bir değerlendirme yapabilmeniz için mezura testi yapmaya davet ediyorum.
Peki, ideal bel ölçüsü kaç olmalı?
Dikkat!
Sağlıklı kabul edilen ideal bel ölçüsü kadınlarda 80 cm’nin, erkeklerde 90 cm’nin altıdır.
Bel ölçüsü nasıl hesaplanır?
Mezurayla belinizi ölçerken doğru sonuç almak için ölçümü elbise üzerinden değil, teninizle yakın temas halinde yapmaya özen gösterin.
Uygulama: Mezura testi yapmadan önce derin bir nefes alıp verin. Sonra mezuranızı belinizin en üst, en ince noktasından başlayarak göbek deliğinizin hizasında çevirin. Bu işlemi tamamladıktan sonra göbek deliği hizasında gördüğünüz rakam size bel ölçününüzün kaç santim olduğu hakkında bilgi verecektir.
Dikkat! Ölçü alacağınız kısım göbek deliği hizasında ya da onun biraz üzerinde olmalı.
Mezura testinin sonucunun değerlendirilmesi
Bel çevresi Kadın
∆ Bel çevresi sağlıklı < 80 cm
∆ Sağlıklı riskli 80-87 cm
∆ Yüksek riskli > 87 cm
Bel çevresi Erkek
∆ Bel çevresi sağlıklı < 94 cm
∆ Riskli 94-101 cm
∆ Yüksek riskli > 101 cm
Şişmanlık = Pişmanlık
Kilolu olmak o çok sevilen eski kıyafetleri giyememek; uçakta, metroda, dolmuşta, otobüste sıkıntı çekmek; iki adım atıp nefes nefese kalmak; kalp, dolaşım sistemi ve eklem problemleri yaşamaktır. Tabii bir de bunların yanında tüm ayna ve tartıların yalancı olduğuna inanmaktır.
10 MADDEDE KİLOLU OLMANIN SEBEPLERİ
Anne sütünden mahrum kalmak
ABD’de obezite ile anne sütü arasındaki ilişkiyi inceleyen bir araştırmada çocuklarda beden kitle indeksi (BKİ) 85 persentilin üzerinde olanların sıklığının yüzde 30 olduğu, üstelik son yirmi yılda bu sıklığın giderek artış gösterdiği anlaşılmış. Bebeklik yıllarında yeterince anne sütüyle beslenemeyen bebeklerin ilerleyen yaşlarda aşırı kilo ve obezite risklerinin yüksek olmasının sebebi de şu: Anne sütünün daha az insülin ve daha fazla leptin içerdiği için bebeğin aşırı kilo almasını önlemesi ve daha iyi beslenme alışkanlığı edinmesini sağlaması...
Hormonal sebepler
“Sağlıklı ve kaliteli yaşamak için dengeli beslenip egzersiz yapıyor ama yine de kilo alma problemi yaşıyorum” diyorsanız, bu duruma tiroit, kortizol, leptin, ghrelin gibi kilo kontrolü üzerinde etkili bazı hormonların yeterince salgılanmaması neden olabilir.
Genetik miras
Cambridge Üniversitesi’ndeki bilim insanları ağırlığımızın yüzde 40 ila yüzde 70’inin bize miras kalan genlere bağlı olduğunu söylüyor. Yapılan araştırmalara göre aşırı kilolu anne ve babanız varsa sizin de kilolu olma ihtimaliniz yüzde 70-80’e kadar çıkıyor. Ama anne ya da babanızdan sadece biri aşırı kiloluysa bu olasılık yüzde 40’a iniyor. Daha önemli bir sonuç da şu: Eğer anne ve babanız kilolu değilse sizin de aşırı kilolu olma olasılığınız yüzde 10’dan daha az...
Psikolojik sebepler
Beslenme bozuklukları ve zayıflama konusunda yapılan birçok araştırma, zayıflama mücadelesi verilirken özellikle psikolojik faktörlerin fazlasıyla etkili olduğunu kanıtlıyor. Çünkü zihnimiz davranışlarımızı, davranışlarımız da zihnimizi yönlendirir. Eğer stres iyi yönetilmezse vücut kortizol hormonu salgılar ve bu durum da kilo almaya sebep olur.
Beslenme alışkanlıkları
Her şeyden önce beslenme programı kişiye özel olmalı. Bireyin ağız tadını bozmayacak şekilde, sosyoekonomik durumuna uygun, yaşam tarzına adapte edilmiş, esnek ve beslenme alışkanlıklarını uzun dönemde değiştirecek şekilde sunulmalıdır.
Motivasyon sorunu
Motivasyon zihinsel ve duygusal bir enerjidir. Sağlıklı bir yaşam yolculuğunda ilk adımı atmak ve istenilen sonucu elde etmek için sürdürülebilir bir motivasyon şarttır.
Ofis hayatı
Tüm gün bir bilgisayarın başında oturup e-posta ve telefon trafiğini yönetirken kimi zaman yoğunluktan yemek yenilemez, kimi zaman da iş stresiyle mücadele ederken aşırı kalorili yiyecekler tüketilir. İşte tüm bunların yanına bir de hareketsizlik eklenirse, ofisteki hayat şartları kişinin kilo alma problemleri yaşamasına sebep olabilir.
Sosyal yaşam
İş toplantıları ve davetler sosyal yaşamın birer parçasıdır. Tabii bu davetlerin bir gerekliliği de yiyecek içecek ikramlarıdır. Sosyal yaşantımızda bu ikramları dikkatsiz tüketmek, şişmanlığa davetiye çıkaran sebeplerin başında yer alır.
Yetersiz uyku
Uyku, kilo alımı ve obeziteyle yakından ilişkilidir. Bilimsel olarak vücudumuzda zayıflamaya etkisi olan leptin ve ghrelin hormonlarının düzgün çalışabilmesi için yeterince uyumak gerekir. Ayrıca uykusuzluk da yağ depolamayı destekleyen kortizol hormonunun devreye girmesine sebep olur.
Hareketsiz yaşam
Zayıflamak için vücudun besinlerden aldığı fazla enerjiyi, hareket ederek harcaması gerekir. Bunun için de planlı ve düzenli bir şekilde egzersiz yapmalıyız.
Paylaş