Paylaş
Anayol Hükümetine ‘‘Mesut Paşa hükümeti'' adını vermiştim. Gene Mesut Yılmaz'ın kurduğu yeni hükümetimize bu adı da veremiyorum. Sanıyorum Mesut Yılmaz bu kez, ‘‘Paşa'' unvanını alamadı. Şimdi araştırma konularımdan birisi, Mesut Yılmaz'ın rütbe alıp almadığı ve aldıysa bu rütbenin ne olduğudur.
Bunu sadece iş olsun diye yapacağım. Dostlar gazetecilikte görsün.
Ancak ikinci araştırmam önemlidir.
Yeni hükümetten sonra, irtica gibi hayati problemlerim kalmadı. Ufak bir sorunla uğraşmaktayım.
Benim 1982 model Oldsmobile arabamın alt şanzıman karterinin iflas eşiğinde olduğunu kavradım. Acilen yüz yirmi beş şanzıman alt karter arıyorum.
Çok şükür halkımızın da büyük sorunları nihayet bitti. Cümleten rahat bir nefes aldık. Artık, şanzıman karteri, motor kulağı gibi ufak sorunlarla uğraşıyoruz.
Ben karteri Altaylar'a sipariş ettim. Sanırım yakında bulacaklar.
Böylece bu küçük sorunum da çözülecek, Mesut Yılmaz'a duacı olacağım.
Bu arada Süleyman Bey'i de unutmamam gerekiyor.
* * *
Geçenlerde TV'de art arda gördüğüm iki sahneyi de belirtmeliyim.
Bir tanesi, ABD uzay üssü NASA'yı görüntülüyordu. ABD, Mars gezegenine bir uzay aracı indirmiş, incelemelere başlamıştı.
TV'de aracın Mars'a indiği an gösteriliyordu. Bilgisayarlarının başında onlarca ABD'li uzman, ekranlarında, aracın başarıyla inişini görüyorlar ve ayaklara fırlayarak birbirlerini kutluyorlardı.
İnsanlık için üçüncü tarihi adımdı. Önce Yuri Gagarin uzaya çıkmış, sonra Neil Armstrong Ay'a ayak basmıştı.
Şimdi de adamlar, Mars'a insansız bir uzay aracı indiriyorlar ve Mars'ın pırıl pırıl fotoğraflarını çekip, analizlerini yapıyorlardı.
* * *
Ya aynı ya da ertesi gün, TV'de bu görüntüye çok benzeyen bir başka görüntü yakaladım.
Bu kez, onlarca üniformalı Türk subayı, bilgisayarların başında harıl harıl çalışıyorlardı.
Bunlar ünlü ‘‘Batı Çalışma Grubu''nun bilgi değerlendirme ekibini oluşturuyorlardı.
Bilgisayarlarına, köy muhtarları, belediye reisleri, gazeteciler, valiler, kaymakamlar ve daha bir dolu kişi hakkında bilgi geliyordu. Bunların siyasi eğilimlerine varıncaya kadar bilgisayar belleklerine giriyorlar, sonra rapor olarak print ediyorlardı.
İki bin yılına üç kala, ABD bilgisayar başında Mars'a gidiyor, biz bilgisayar başında insanlarımızı fişliyorduk. Bunu irticayı kovalama adına yapıyorduk.
Ne ise ki, kovaladığımız irticayı yakalamış ve başını ezmiştik. Yeni hükümetle birlikte ortada irtica filan kalmamıştı.
Bütün dertlerimiz bitmişti. Geleceğe umut ve güvenle bakıyorduk.
Bir de, yüz yirmi beş şanzıman alt karter bulabilseydim.
Paylaş