Paylaş
‘‘Doğdun,
üç gün aç tuttuk,
üç gün meme vermedik sana,
Adiloş bebem,
hasta düşmeyesin diye,
töremiz böyle diye,
saldır şimdi memeye,
saldır da büyü...
bunlar, engerekler ve çıyanlardır,
bunlar,
aşımıza, ekmeğimize
göz koyanlardır,
tanı bunları,
tanı da büyü...
bu namustur,
künyemize kazınmış,
bu da sabır,
ağulardan süzülmüş,
sarıl bunlara,
sarıl da büyü.’’
* * *
Üzerime resmi ideolojinin devlete yapıştığı gibi yapışan gribi geçirebilmek için istirahat etmekten başka çare bulamadım. Evden çıkmadım ve tere bulanıp ateşim biraz düşünce çok sevdiğim kütüphaneme daldım. Kitapları kokladım ve bazılarını tek tek okşadım. Sonra aralarından birkaç şiir kitabı çekip karıştırdım. Sonunda en sevdiğim şairde, Ahmed Arif'te karar kıldım. O, şiirlerinin çoğunu işkencelerden sonra mapushanelerde yazmıştı. Sadece küçük bir kitabı dolduracak kadar şiir yazabilmiş; ne var ki, daha sonraki yıllarda bir satır bile yazamamıştı.
Ancak yazdığı şiirler eşine asla rastlanamayacak kadar güzeldiler.
‘‘İçin bir suskunsa tekin mi ola
o Malta bıçağı, kınsız, uyanık
ve genç bir mısradır
filinta endam
neden, neden alnındaki yıkkınlık
bakışlarındaki öldüren buğu
kaç yol ağlamaklı oluyorum geceleri
nasıl da almış aklımı
sürmüş, filiz vermiş içimde sevdan
dost, düşman sözeder kendi kavlince
kınanmak yiğit başına
bu ne ayıp, ne de yasak
öylece bir gerçek kendi halinde
belki yaşamama sebep.’’
* * *
Bu şiirler ve diğerleri bana ilaç gibi geldiler. Çünkü onları okumadan önce gazeteleri okumuştum. Camilerde merkezi vaaz sistemiyle ilgili haber de okuduklarımdan biriydi. Bu haberi okuyunca gülümsemiş, düşüncelerimi iyileşince yazmaya karar vermiştim.
Bugün sadece ve sadece şiir yazacaktım.
Aşktan, namustan, sabırdan ve umuttan bahseden şiirler yazacaktım.
Ve özgürlükten ve direnmekten...
‘‘Gelgelelim beter bize kısmetmiş
Ölüm böyle altı okka koymaz adama
Susmak ve beklemek müthiş
Genciz namlu gibi
Ve çatal yürek
Barışa, bayrama hasret
Uykulara, derin, kaygısız, rahat
Otuz iki dişimizle gülmeye
Doyasıya sevişmeye, yemeye
Kaç yol ağlamaklı olmuşum geceleri
Asıl bizim aramızda güzeldir hasret
Ve asıl biz biliriz kederi...’’
Paylaş