Kadınları amma da severmişiz ya!

Yavuz GÖKMEN

Çok şükür, kulağımızı tamamiyle tersten göstermek ve zaten içinden çıkılmaz durumdaki eğitimimizi daha da beter arapsaçına çevirmek pahasına sekiz yıl zaferini kazandık. Bu arada çuvaldızı kendimize batırarak, yabancı dil eğitimini ve Anadolu liselerini mahv ü perişan ettik.

Madem bu kadar kahramandık; tek maddelik bir yasa çıkarır ve ‘‘İmam hatip okullarının orta kısımlarını kapattık vesselam'' derdik. Nedense bunu yapmadık. Zafer kazanmış TBMM'yi tatile soktuk.

Zaten çoktan beridir iyi bir tatili hak etmişlerdi.

Tatilden sonra sıra, kadınların dayak yemelerini önlemek amacıyla çıkarılmak istenen kanun tasarısına gelecektir.

Bu yasayı da çıkarınca, kadınların dayak yemelerini önleyeceğiz!

Çünkü biz erkekler kadınları çok ama çok severiz.

Onlar için hem yasa çıkarır, hem de onları döveriz.

* * *

Yıllar önce, şu anda önemli bir siyasi mevkide bulunan bir kadınla öğle yemeği yiyorduk. O sırada bakandı.

Söz ANAP'ta o sırada gündemde olan liberal-muhafazakâr çatışmasına geldi. Siyasi kadın:

‘‘Ben, Mesut Yılmaz başta olmak üzere, liberallerin kadınlara davranışlarından hiç hoşlanmıyorum'' dedi. ‘‘Bunların hemen hepsi maganda.'' Sonra da şöyle ekledi:

‘‘Ama muhafazakârlar kadınlara çok saygılılar. Oysa tam tersi olacağını zannediyordum.''

Bu siyasi kadınımızın ismini özellikle yazmıyorum. Çünkü bugünlerde, TBMM'de ‘‘kadın dövmeyi yasakladığı'' ileri sürülen yasayı engelledikleri söylenen RP'lileri hedefleyen dehşet demeçler veriyor. Onu mahcup etmek istemem. Amacım bağcı dövmek değil, üzüm yemek.

Size sadece, kadın döven erkekler hakkında biraz bilgi vermek istiyorum.

Sanıldığının aksine, kadın döven erkekler, bizim çağdaş ve Batı kafalı zannettiklerimiz arasından çıkarlar. Bu erkeklerin kadın dövme nedenlerinin temelinde kıskançlık yatar.

Bizim çok çağdaş ve üst düzey burjuvazimiz, gazete, dergi ve TV'lerden çok iyi anlaşıldığı gibi, biraz karmaşık aşklar yaşar. Böylesi aşkların sonunda çoğunlukla pata-küte gelir.

İnanmayan Türkiye'de münteşir dergilere şöyle bir göz atabilir.

Ünlü sanatçı kadınlarımız arasında dayak yemeyeni olduğunu hiç sanmıyorum.

* * *

Dayak, erkeğin kadına karşı aşağılık komplekslerinden kaynaklanan bir olaydır. Elbette karşı çıkılmalıdır. Ama bu, yasadan önce kültür ve eğitimle çözülür. Kaldı ki, Türk Ceza Kanunu'nda, karısına kötü muamele eden erkeğe otuz aya kadar hapis cezası verileceği yazılıdır.

TBMM'deki metin, kadını korumaya yönelik adli önlemlerle ilgilidir. Bence yasalaşmalıdır ama asıl sorun burada değil, bu önlemleri uygulayabilecek bir kültür ve devlet yapısına kavuşabilmektedir.

Bu kafalarla, o noktaya asla ulaşamayız.

---------------------------------------

Yarın: Kadın dövme yöntemleri!