Kadın dövmenin temel kuralları

Yavuz GÖKMEN

Yıllar önce ilk kitabımı yazdığım büroda genç bir kadın tanımıştım. Yönetici sekreterlik görevinin yanı sıra, fırsat buldukça kitabımın redaksiyonuyla da gönüllü olarak uğraşırdı.

Evlenmek üzere olduğu bir de sevgilisi vardı. Delikanlı mesai bitiminde büroya gelir, onu alır giderdi.

Bir sabah genç kadını pek perişan gördüm. Sordum: ‘‘Kavga ettik'' dedi. Dayak yemiş gibi bir hali vardı. Çekinerek bunu da sordum:

‘‘Beni diliyle dövdü'' cevabını verdi.

Bu cevabı hiç unutamam!

Kadın dövmenin temel kurallarının başında ‘‘dille dövmek'' gelir. Kadını karşınıza alır hakaret edersiniz.

Eğer kadın bu hakaretler karşısında susarsa ne âlâ. Susmadığı takdirde -ki genellikle susmayacaktır- o zaman sıra elle dövme yöntemindedir.

Şu günlerde dayak yiyen kadınları korumaya yönelik yasayı şiddetle savunan kesimdeki erkeklerimiz de böyle yaparlar.

Ama bunu asla ve kat'a söylemezler.

* * *

Onlar suret-i haktan geçinedursunlar, kadınları, diğer erkeklerle işyeri, gece hayatı, bar, kumarhane, plaj, yat gezileri, havuz kenarları gibi yerlerde hoş beş etmedikleri için kıskanmaya pek meyyal olmayan kesimin erkekleri de aşağı yukarı aynı kafadadırlar.

Çünkü onların inandıkları Kuran-ı Kerim'de, ‘‘Kadınlarınıza nasihat ediniz, eğer uymazlarsa onları dövünüz'' yazmaktadır.

Ama ‘‘Hakaret ediniz, başkaldırırlarsa dövünüz'' yazmamaktadır.

Ayrıca o kesimin kadınları da Kuran-ı Kerim'e inanırlar.

Bence bir kadına emretmek bile dayaktır, ama inançları asla tartışmam.

Şimdi başta pek muhterem Cumhurbaşkanımız olmak üzere, çağdaş erkeklerimizin kadın dövme yöntemlerine bir göz atmak istiyorum.

Sayın Cumhurbaşkanımız, Tansu Çiller'le bir görüşmesinde, ‘‘Erkek olsaydın seni pencereden atardım; çık dışarı!..'' diye bağırmıştır.

Olay çağdaş erkeklerin büyük çoğunluk oluşturduğu medyamızca alkışlanmıştır. Oysa bu açık ve seçik bir kadın dövme yöntemidir.

Demirel'in bu dil dayağından sonra Tansu Çiller'in ağladığı haberleri medyamızda; ‘‘Helal olsun! Demirel ne erkek adammış. Sarışın'ı bir güzel ağlatmış'' diye verilmiştir.

Hürriyet'in başyazarı, zarif Oktay Ekşi de enfes bir kadın dövme yöntemi bulmuştur. Sarışın Güzel Kadın için, ‘‘Haspa'' diye yazmıştır.

Bu da ‘‘yazıyla kadın dövme yöntemi''dir, ama içlerinde en zarifidir. Diğerlerini buraya alırsam, benim yazıma yazık olacaktır.

* * *

Şimdiye kadar kadınlar hakkında neler söyleyip yazdığımızı hatırlayalım. Geyik muhabbetlerinde nasıl erkeksi(!) dedikodular yaptığımızı şöyle bir gözlerimizin önüne getirelim.

Kaçımız analarımız ve karılarımızdan başka tüm kadınları ‘‘orospu'' gözüyle gördük; kaçımız kadınlarımızı ellerimizle dövdük. Bir yüzleşelim.

Ve içimizde günahsız olan varsa, ilk taşı atma onurunu ona bırakalım.

Bu işi ben bile yapamıyorsam, gerisi lafügüzaftır.