Paylaş
Önceki gün bir gazetede gördüğüm ‘‘merkezi vaaz’’ sistemi konusunda iyileşince yazmayı düşünmüştüm. Şimdi kendimi biraz daha iyi hissettiğim için bu konudaki düşüncelerimi yazıyorum.
Peşinen söyleyeyim ki, bu haberi okuyunca aklım havsalam durdu. Uzunca bir sürenin geçmesi gerekti. Hükümetin ortaya koyduğu bu sistem bence fevkalade yetersizdi ve ben şimdi hem bu sistemi eleştirecek, hem de hükümete yardımcı olmak için kendi önerilerimi sıralayacağım.
Her şeyden önce merkezi vaaz sistemi, açıklandığı gibi dâhiyane bir sistem değildir. Bu sistemde, bütün camilerin Ankara'daki bir merkezden hazırlanacak tek vaazı tüm camilere kurulacak birer büyük ekrandan izlemeleri öngörülmektedir. Bu iki açıdan sakıncalıdır.
1- Öncelikle bu iş için dünyanın parası gidecektir.
2- Vaazların hazırlanması ve onaylanması da yeni çalışma grupları gerektirecek ve sonuçta vaazlar din dışı resmi ideolojik kantatları şekline ister istemez dönüşecektir.
* * *
Hükümetin bu dâhiyane zannettiği buluş, mali portesini camilere gidecek cemaatten çıkarmayı amaçlamaktadır. Ancak sonuçta camiye yüklü bir para karşılığı sokulacak olan cemaatin her gün bu parayı vermeyi reddetmesi olanak dışıdır. Bu da enteresan sonuçlar doğuracaktır.
Eğer cemaat her gün bu parayı verir ve 8 yıllık eğitime katkıda bulunmayı kabul ederse, mesele yoktur. Ancak bunun böyle olmasını düşünmek safdillikten ibarettir.
O halde kesin sonuç, kısa bir süre sonra camilerin bomboş kalacağıdır ki, kimsenin gitmediği camiye gerek olmayacağı da açıktır.
Benim naçiz önerim ise işte bu noktadan kaynaklanmaktadır. Osmanlı Maarif Nazırı Haşim Paşa'nın ‘‘Mektepler olmasaydı maarifi ne güzel idare ederdim’’ sözünden çıkıyor ve hükümetin ‘‘Camiler olmasaydı irticayı ne güzel hallederdim’’ sloganıyla bu konuyu çözmesini diliyorum.
* * *
Buraya kadar yazdıklarım dehşetengiz şakalardır. Ama bu hükümetin artık şakayla geçiştirilecek hali kalmamıştır. Bu hükümet, demokrasi kılıfıyla her şeyi merkezi baskı altına almaya çalışmakta, insan düşünce ve vicdanlarını tek merkezden yöneteceğini zannedecek kadar kendinden geçmektedir.
Böyle bir projenin düşünülmesi bile bırakınız çağdaş uygarlık düzeyini, ilkel uygarlık düzeyine bile aykırıdır.
Bu hükümetin emir komuta zinciri altında bir hükümet olduğunu artık sokakta oynayan çocuklar bile biliyor. Ama bu gerçek bile böylesi projelerin çılgıncalığını gözlerden gizleyemiyor.
Yapılması gereken, Batılı anlamda resmi ideolojisiz din ve vicdan özgürlüğünü gerçekleştirmektir. Yapılması gereken, demokratik insan hak ve özgürlüklerini ödünsüz biçimde hayata geçirmektir.
Bunları yapmaz, yapamaz, bilakis insanların beyin ve yüreklerini ezmeye kalkışırsanız, kendi yarattığınız canavarca projelerin girdabında boğulur gidersiniz.
Paylaş