Yaz-kış demeden eldiven giyiniz

Yargıtay’ın, Balyoz Davası kararlarından sonra tartışılan hukuki kavramlar kervanına bir de “hayatın olağan akışı” katıldı.

Haberin Devamı

Hürriyet okurlarından Cemal Ş.’nin başına gelen çok enteresan bir davayla ilgili sorusu, bu kavramı anlamakla ilgili bir ipucu verebilir bizlere.

HAYATIN OLAĞAN AKIŞI

“Yasin bey, benim başıma çok ilginç ve bir o kadar da üzücü bir olay geldi. Eşimle birlikte sinemaya gitmiştik. Aracımızı sinemanın kapalı otoparkına bıraktık. Filmden sonra yemek yedik, daha sonra da eve döndük. Ancak aradan iki ay kadar geçtikten sonra, savcılıktan bana, parmak izi vermem için bir çağrı geldi. Parmak izi vermek için gittiğimde “şu tarihte neredeydin, ne yaptın” gibi bir takım sorular sorup ifademi aldılar. Aradan birkaç ay daha geçtikten sonra bu sefer mahkemeden bir yazı daha geldi. Meğer, biz eşimle film izlerken, kapalı otoparkta aracımızın yanına park edilmiş aracın iki sileceğini koparmışlar, ön camını kırmışlar, dikiz aynasına hasar vermişler. Benim parmak izim de aracın üzerinde bulunmuş. Savcının iddianamesini okuyorum, mala zarar vermekten hakkımda ceza istenmiş. Bu durum “hayatın olağan akışı”na uygun mudur; sadece bir parmak izim aracın üzerinde diye ceza mı alacağım” diye soruyor.

Haberin Devamı

ŞÜPHE VARSA CEZA OLMAZ

Ceza yargılamasının amacı işlenmiş bir suçun cezasız kalmamasıdır. Bunun için Adalet Tanrıçası Themis, sağ elindeki teraziye delilleri koyarak somut maddi gerçeği tartar. Sol elindeki kılıcı kullanarak suç işlediği sabit olan faili cezalandırır.
Burada dikkat etmemiz gereken en önemli kural ise evrensel bir ilke olan “şüpheden sanık yararlanır” ilkesidir. Latincede “in dubio pro reo” şeklinde ifade edilen ilkenin özü, ceza davasında sanığın mahkumiyetine karar verilebilmesi bakımından göz önünde bulundurulması gereken herhangi bir soruna ilişkin şüphenin, mutlaka sanık yararına değerlendirilmesidir.
Şüpheden sanık yararlanır kuralı, dava konusu suçun işlenip işlenmediği, işlenmişse sanık tarafından işlenip işlenmediği ve gerçekleştirilme biçimi konusunda şüphe belirmesi halinde de geçerlidir. Sanığın bir suçtan cezalandırılmasına karar verilebilmesinin temel şartı, suçun hiçbir şüpheye mahal bırakmayacak bir kesinlikle ispat edilebilmesidir.

İHTİMAL VARSA

Haberin Devamı

Gerçekleşme şekli şüpheli veya tam olarak aydınlatılamamış olay ve iddialar sanık aleyhine yorumlanarak mahkûmiyet hükmü kurulamaz. Ceza mahkûmiyeti, toplanan delillerin bir kısmına dayanılıp, diğer bir kısmı gözardı edilerek ulaşılan kanaate değil kesin ve açık bir ispata dayanmalı ve bu ispat, hiçbir şüphe veya başka türlü oluşa imkân vermeyecek açıklıkta olmalıdır. Yüksek de olsa ihtimale dayanarak sanığın mahkûmiyetine karar vermek, ceza yargılamasının en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan hüküm kurmak anlamına gelecektir.

TEK DELİLLE CEZA OLUR MU?

Cemal beyin durumunda, parmak izinin bulunduğu yer önemli. Örneğin parmak izleri, Cemal beyin parkettiği tarafta, bel hizası civarlarında tespit edilmişse, bu iz, Cemal bey kendi arabasına binerken yandaki araca dokunması suretiyle de olmuş olabilir. İzin orada olması “hayatın olağan akışına” uygundur. Ama izler aracın ön camında, sileceklerin üzerinde bulunmuşsa sonuç elbette farklı olabilir. Benim Cemal beye ve tüm okurlara naçizane bir tavsiyem olacak:
Suçsuz yere yargılanmak istemiyorsanız yaz-kış demeden eldiven giymek lazım.

Yazarın Tüm Yazıları