Paylaş
Anayasa Mahkemesi’nin gerekçesi 27 Mayıs 2015’te yayınlanan resmi nikahtan önce dini nikah kıyılmasına ceza öngören kanun maddesini, ‘dini veya inancı dışa vurma özgürlüğü’ne aykırı bularak iptal eden kararını inceleme imkanı buldum.
* * *
Anayasa Mahkemesi’nin önüne gelen kanunları, özgürlük ve eşitlik yönünden ele alması önemli bir gelişme. Değişen toplum yapısı ile birlikte statükoyu, devleti korumayı amaçlayan kanunlar bu şekilde zaman içinde elenecek, yeni çıkarılacak kanunlar da bu ilkeler göz önüne alınarak hazırlanacaktır.
* * *
Bu tabi madalyonun bir yüzü. Diğer yüzünde ise durum epey farklı:
Her yıl ülkemizde ortalama 600 bin çift evleniyor. KAMER Vakfı’nın yaptığı çalışmaya göre, ülkemizde evliliklerin yaklaşık yüzde 60’ı görücü usulüyle yapılıyor. Bu kadınların 4’te biri istemeden evlendiğini söylerken, yüzde 54’ü eşini görünce ‘ısındığını’ söylüyor.
Yani kabaca, her yıl 600 bin kadından 90 bini istemediği bir evliliğin içinde buluyor kendini.
Yüzde 5’i ise zorla evlendirilmiş. Zorla evlendirilenlerin yüzde 64’ü akraba evliliği, yüzde 16.6’sı ‘berdel’ denilen değiş tokuş edilmiş. Yüzde 14.7’si kuma olmuş, yüzde 2’si ise ‘beşik kertmesi’ ile dünya evine girmiş.
Nikahsız birliktelik yaşayanların oranı ise yüzde 1,5 düzeyinde.
* * *
İlk evlilik yaşı 18 ve daha yukarı olanların oranı yüzde 59.6. Buna karşılık 16-17 yaşlarında evlenenler yüzde 25, 13-15 yaşında evlenenler yüzde 14.6 ve 12 ile daha küçük yaşta evlenenler de yüzde 0.7 olarak belirlenmiş. Yani memleketimizde evlenenlerin yaklaşık yüzde 40’ı henüz yetişkin değil.
* * *
Türkiye İstatistik Kurumu’nun verilerine göre 2011 yılında ilk evliliğinde hem resmi hem de dini nikahla evlenenlerin oranı yüzde 93,7 iken sadece resmi nikahla evlenenlerin oranı yüzde 3,3 ve sadece dini nikahla evlenenlerin oranı yüzde 3 olarak hesaplanmış.
Bölgelere göre nikah türleri incelendiğinde, resmi evliliği olmayıp sadece dini nikah yaptıranların oranının en yüksek olduğu bölgenin Güneydoğu Anadolu Bölgesi olduğu (yüzde 8,3), en düşük orana sahip bölgenin ise Batı Marmara Bölgesi olduğu (yüzde 0,9) görülüyor.
Sadece dini nikah, doğudan batıya gittikçe, eğitim ve refah seviyesi yükseldikçe azalıyor.
* * *
Anayasa Mahkemesi’nin görünüşte özgürlük ve eşitlik ilkelerine göre verdiği karar, aslında toplumun kural ve kanun tanımayan –sadece dini nikah yapan- yüzde 3’lük kesimi koruyor.
Zorla evlendirildiğini söyleyen yüzde 5’lik kesim, beşik kertmesi olan yüzde 2’lik kesim, henüz hiçbir iradesi olamayacak 13-15 yaş arasında evlendirilen yüzde 15’lik kesim göz ardı edilmiş, umursanmamış.
Resmi nikahtan önce dini nikah yapılması halinde ceza verilmesi, en çok bu kesimler için düşünülmüş bir kuraldı. Bu kural sayesinde sadece dini nikahı olanların oranı 1968’de yüzde 15 iken 1978’de yüzde 12, 1988’de yüzde 8, 1998’de yüzde 7 ve 2003’te de yüzde 5,8 olduğu görülmekteydi. Bu verilere göre 1968’den 2003’e kadar sadece imam nikahlı birlikteliklerde yüzde 61 azalma meydana gelmişti.
Kanaatimce, Anayasa Mahkemesi’nin kararı da etkisini önce yavaş yavaş göstermeye başlayacak ve yıllar içinde kayıtsız kuyutsuz çok eşliliğe, giderek babası belli olmayan çocuklara, kocası bilinmeyen, eğitim düzeyi erken evlilik nedeniyle düşük, mirastan yararlanamayan, nafaka, tazminat gibi hiçbir güvencesi olmayan kadınlara yol açacaktır.
Eh, ne diyelim, sussam gönül razı değil, söylesem tesiri yok.
Paylaş