İnsanın hayatına derinden baktığınız zaman maddenin prensiplerini kavrayacak duruma geliyorsunuz.
Olaylar ve olaylar karşısında tavırlarını belirleyen insan... İnsanın kendini keşfedebilmesi için olaylara ihtiyacı var. Olayların meydana gelebilmesi için insana ihtiyaç var.
Olayları meydana getiren insana baktığımız zaman, bir reddedişle karşılaşıyoruz. Gerçekleri reddediyor... Var olanı bozuyor ve yeniden yapıyor ve bu yenileniş sırasında kendisinden önce yapılanları, yani reddettiklerini kabul ederek kendisini yenilemeyi başarıyor.
İşte, hayatın en ilginç tarafı burası. Bir atak yapıyor sonra duruyor, geri çekiliyor ve sonra tekrar hamle yapıyor ve ileri atılıyor. Duruyor, geri gidiyormuş gibi görünüyor ve ilerliyor.
Çocuk annesini reddediyor, isyan ediyor ve kendisini kabul ettirmeye çalışırken ortaya koyduğu davranış biçimi büyük annesinin davranış biçimiyle örtüşüyor. Annesi de zaten kendi annesini reddetmişti. Sonra kendi çocuğu da kendisini reddediyor. Bu arada ortaya çıkan çatışmalar, büyük bir enerjinin açığa çıkmasına neden oluyor.
Şayet kendini kabul ettirmeye çalışan anne kuvvetli bir şahsiyetse ve ondan meydana gelen çocuğun isyanı da kuvvetliyse açığa çıkan enerji yepyeni bir oluşumun meydana gelmesi için ihtiyaç olan kuvveti doğuruyor ve ilerleme gerçekleşiyor. l (Sürecek)