"Madem ki, düşüncelerim benim kozamı oluşturuyor, o halde kafamdaki düşünce motorunu durdurmam lazım...
Sakinleşiyorum, tıpkı çekilen sular gibi zihnimde bir sessizlik var... Çekilen suların mümbit bir arazi bıraktığını hissediyorum... Bu yeni toprağa öylesine bir ağaç dikmeliyim ki, vereceği meyveler, ulaşmak istediğim sadelik olsun ve ben her koparttığım meyveyi yerken biraz daha sadeleşebileyim.
Şu anın kıymetini çok iyi bilmeliyim... Zihnimdeki toprağın önce vasfını tanımalıyım... Bu Dünya toprağı... Burada, ancak Dünya’ya ait bir ağaç yetişebilir ve bu ağacı ben Dünya imkanları ile besleyebilirim... Yani Dünya suyuyla, Dünya güneşi ile...
Dünya’nın bilgisi olmadan ben bu ağacı besleyemem, geliştiremem... O halde zihnimdeki mümbit alanı ancak ben oluşturabilirim... Ağacımı da ancak ben dikebilirim... Bu ağacın milyarlarca ağaçtan bir tanesi olduğunu bilmeliyim, ama bana has, bana özel olduğunu da bilmeliyim."
"Mutfak Penceremdeki Hindistan" adlı kitabın içindeki dördüncü hikaye olan ’Sade’nin içinden aldığım bu bölüm pencereye konan güvercinler arasında duruşu ve tavrıyla ’Sade’ adı verilen güvercinin uyandırdıkları...
Spiritüel (ruhsal) dünya görüşünün hikayeler aracılığı ile aktarılması olarak tarif edebileceğim kitap mutfak penceresine konan kuşlarla başlıyor ve hayvanlar aracılığı ile insanları, hayatı ve yaşam biçimini sorguluyor.
Bir Spiritüalist olan Sevgi Ersoy’un "Mia Yayın"dan çıkan "Mutfak Penceremdeki Hindistan" adlı kitabı hem düşündürücü, hem de eğlenceli. Masal tadında rahat anlatımıyla hikayenin içine giriyor ve kendinizi gözden geçiriyorsunuz.
KÜLTÜRLERDE ŞAHMERAN
Gelenekleri, kültürleri, Tanrı’yı ve kutsal metinleri karşılaştırmalı olarak inceleyen kitap belli bir düzen ve bilimsel bir araştırma niteliğinin dışında olmakla birlikte araştırmacılara kaynak kitap olma özelliğini taşıyor.
Tankut Sözer’in "İm Yayınları"ndan çıkan kitabı, şamanizmden renk simgeciliğine, Sümerlilerden Orion’a, Aziz George’un İslami Karşılığı’ndan Hallacı Mansur’a ve Türklerde Kozmik Ağaç’a kadar daha pek çok konuya farklı bir bakış açısıyla yaklaşıyor. Rahat anlatımıyla hem merak edenler, hem de araştırmacılar için ilginç bir kitap.
Hem kayıp hem de kazanç var
İkizler burcunda ilerleyen Ay, öğle üzeri Jüpiter’i ve Uranüs’ü harekete geçiriyor. Son derece ilginç olayların meydana geleceğini işaret eden gökyüzünün konumu sürpriz değişikliklerin olabileceğini ve skandal sayılabilecek durumların ortaya çıkabileceğini gösteriyor. Alışılmış uygulamalar ve bilinen kararların dışında şaşırtıcı yöntemler yaşanabilir ve ani değişikliklere neden olabilir. Düşlerin gerçekleşeceğini işaret eden gökyüzünün konumu kayıp ve kazançların aynı zamanda olduğunu, hem kayıp, hem de kazanç sağlanacağını gösteriyor.