PaylaÅŸ
Ölümün şairleri, yazarları hep yazın kıstırdığını düşünürüm.
Mayıs sonunda Edip Cansever.
Haziran’da Nazım Hikmet, Ahmed Arif, Cahit Külebi, Orhan Kemal.
Temmuz’da Ece Ayhan, Bilge Karasu, Reha Mağden. (Metin Altıok, Behçet Aysan, Asım Bezirci, Uğur Kaynar, Hasret Gültekin gibi yazanlar, Asaf Koçak gibi çizenler, Muhlis Akarsu, Nesimi Çimen gibi söyleyenler de var ama onlar Temmuz'da ölmedi, öldürüldüler)
Ağustos’ta Can Yücel, Turgut Uyar...
* * *
Biliyorum... Aslında bir yanılsama, "yazın ölmek" hakkındaki düşüncelerim.
Ankara'nın sayılarını bulamadım ama İstanbul Sağlık Müdürlüğü'nün geçen yılın aylara göre ölüm istatistiklerine bakıyorum.
En çok ölüm Ocak ayında... İstanbul'da, Ocak 2009'da 5 bin 601 insan hayatını kaybetmiş.
Onu Mart, Aralık, Kasım ve Şubat izliyor.
Yaz aylarında, özellikle Eylül'de ölümler azalıyor.
Ama İstanbul'da her gün, ortalama 150-170 insan hayatını kaybediyor.
Rakamlar acı söyler, değil mi?
* * *
Ä°statistikler ortada, ama yine de ÅŸairleri, yazarları kıştan çok "yaz"ın yorduÄŸunu düşünüyorum.Â
Yaşam biçimleriyle ölüme akraba dururlar da zaten, yazın daha mı hedef olurlar ölüme?
Daha mı korunmasızdırlar, kalbi alev alev avuçlarının içine alan yaz sıcağında.
Soluk daha mı bir daralır, terden görünmez mi olur alınyazısı?
Yoksa Ajda Pekkan'ın bir kuşağa terennüm ettirdiği, "Hayat inan çok kısa /Belki çıkmayız yaza" mıdır, yaşamı ya da ölümü beklemenin tahripkar bilmecesi...
* * *
Olsun, istatistikler başka söylesin. İstatistikler mühim değil bu bahiste...
Hasan Hüseyin'in Haziran'da ölen Orhan Kemal için yazdığı dizelerdir, aslolan:
"Hava leylâk /ve tomurcuk kokuyor
ne anlar acılardan/güzel haziran
ne anlar güzel bahar!
(...) sokaksız kent /kentsiz ülke
kahkahanın yanıbaşı gözyaşı
(...) şuramda bir çalıkuşu ötüyor
uy anam anam /haziranda ölmek zor."
PaylaÅŸ