Uç uç böceğim

SINIF öğretmenliği çok zor iştir. Hele köydeysen, iyice yaman...

Haberin Devamı

Sevgi, şefkat dışında sırtını yaslayacağın çok şeyin yoktur.

1997 yılıydı. Eşim, sınıf öğretmeni olarak Uzunbeyli Köyü ilkokuluna tayin oldu.

Milli Eğitim Bakanlığı’na birlikte gittik gerekli evrağı almak için.

Görev yerini sordu memurlar.

Uzunbeyli Köyü deyince biraz tuhaf baktılar bize.

Sanki acıyarak ya da şaşırarak…

O an bir anlam veremedik.

Yola çıkınca çözdük o bakışın anlamını.

Yolumuz uzundu, köyün ismi gibi…

* * *

Köy Ankara’ya 150-160 kilometre uzaktaydı.

Polatlı’ya kadar normal gittik.

Kilometreler ilerledikçe yol daralmaya başladı.

Ardından toprak yol başladı.

Sonra yol bitti!

Arabayı durdurup yakındaki bir tepenin üstüne çıktık.

Kızılderiler gibi, elimizi alnımıza siperledik.

Çevrede bir köy aradık. Gördük ötelerde…

Kamışların arasındaki bir patikadan 20-30 kilometre hızla ilerleyip köye girdik.

Haberin Devamı

“Orda bir köy var uzakta” şarkısının “gitmesek de kalmasak da” bölümü için kurgulanmış öte bir köydü.

* * *

Eşim haftada 5 gün o köydeki dökük bir evin, küçük, sobalı bir odasında kaldı.

Haftasonları 2.5 saatlik bir yolculukla eve geldi.

Öğretmenlere dair en kıymetli anılarımdan birisi de o köydendir.

Anneler Günü’ydü.

Eşimin masasına yaklaşan kız çocuğu, kıpır kıpırdı.

Avucunu sımsıkı kapatmıştı.

Mahçuptu çok, yanakları al aldı.

Zorla döküldü kelimeler, çatlak dudaklarından:

“Öğretmenim sana Anneler Günü hediyesi getirdim.”

Araladı yumuk avucunu, bir uğur böceği...

Öğretmenine yakıştırdığı ama alamadığı boncuğa, yüzüğe, küpeye benzeyen bulabildiği tek şey, ‘uç uç böceği’ydi köyünde...

Diğer çocuklar da “yoldukları” çiçekleri getirdiler.

Çanağının dibinden koparılmış kır çiçekleri...

Bilemedikleri için çiçekleri öyle dibinden dibinden kopardıklarını sandık.

Sonra öğrendik ki; çiçeğin sapını öğretmenlerine layık görmezlermiş.

* * *

Acaba o kız çocuklarından kaçı erkenden evlendirildi. Kaçı devam edebildi okuluna...

Kaçı o ilkokul yıllarını, saklambaçları, kahkahalarını hâlâ hasretle anıyor?

Kaçının aklında o tekerleme:

“Uç uç böceğim akşama düğün olacak

 Annen sana terlik pabuç alacak…”

(Bu yazının bir bölümünü 10 yıl önce yazmıştım, bu mevzuda o günden bu yana ne değişti acaba)

Haberin Devamı

Uç uç böceğim

Yazarın Tüm Yazıları