Sokakta bir arada

TEKEL işçilerinin Kızılay’ın, Sakarya’nın çehresini, kentlinin huyunu-suyunu değiştiren eylemi iki aya ulaştı.

Sakarya’dan her an, bir türkü, bir slogan, bir ses, bir nefes duyuluyor.

Ve belki de ilk kez bir eylemin “uzağından” geçmiyor Ankaralılar.
Söylenmiyorlar da, eylemcilere.
Ürkmüyorlar.
Onlardan da, “sokak”tan da...
* * *
Kimi günaydın diyor, ayaza yatmış-ayaza uyanmış işçilere.
Kimi, usulca bir “iyi geceler”, battaniyeye sarılıp kestirenleri uyandırmadan...
Eyleme-eylemciye soğuk Kızılay esnafı da farklı bakıyor, ailecek direnen Tekel işçisine.
Sakarya bıçkınları, “eyvallah” diyor, oradan geçerken.
* * *
Bakıyorum hemen herkes orada.
Sol, partisiyle örgütüyle, BDP’si, ÖDP’siyle, Halkevleri, öğrencisi, akademisyeniyle destekte.
CHP de, Sarıgül’ün TDH’si de, DSP de destek yarışında.
Sağ da; MHP’si, BBP’si, SP’si, DP’si’yle....
Türklerle Kürtler bir arada, başörtülülerle başıaçıklar.
Feministler de hal-hatır soruyor, çevreciler de...
Farklı görüşten ziyaretçilerin, -varsa- hesabı da çok önemli değil.
Hatta işçinin istediğiyle, hükümetin verdiğinin endazesi de değil, asıl mesele...
Rengarenk değil sadece, rengahenk herşey.
Farklı bir ısı/enerji, farklı bir toplumsal kabul var sanki, yıllardır ilk kez.
Yekdiğerini ötelemeden/ötekileştirmeden.
Bir arada olabilmek, var.
* * *
Politik ya da değil, yoğun bir kadın şefkati de dolaşıyor her gün Sakarya’da.
Her yaştan, her gruptan, her semtten kadın eli...
Termoslarda çayı, ıhlamuru, çorbasıyla, meyvesi, böreği, çöreği, hatta vitaminlerle “güç”, omuz veriyorlar direnen işçilere.
Örgü atkısı, beresi, battaniyesiyle...
Kadınlar Sakarya’da da diğerkam, elbette.
* * *
Salah Birsel, “Sokak her zaman haklıdır” der de, derdini anlatamazdı pek.
Ankaralıyı sokakta görmeyi de özlemişim.
Ankaralının “sokak”la geçinmesini de...
Yılmaz Odabaşı’ndan mülhem, bu kentte bütün sokaklar, belki de biz yan yana yürümeyelim diye daraltılmıştı.
Ve yan yana durmayalım diye, kaldırılmıştı birer birer bütün meydanlar.
Varmış demek bir sebebi...
Yazarın Tüm Yazıları