Sınırlı kapasite

YOUTUBE’un ardından, Google’a da sansür geldi.

Bazı sitelere girilemiyor, Google ise “beklemede”...

Haberin Devamı

Hani “iş yavaşlatma” eylemi vardır ya, bu da “internet yavaşlatma” operasyonu.
“Arama motoru”nun yavaşlaması da, psikomotor sorunlar yaratıyor kullanıcıda:
“Zihin-kas uyumu” çerçevesinde tıklıyorsunuz mouse’a, eskiden hemen yanıt veren sistemde “tık” yok. Elvankent otobüsü gibi, bekle ki gelsin...
Psikomotor self therapy ise ancak dilinizin ucuna geleni, yüksek sesle, ortaya bırakmakla sağlanıyor.
“Terapi”yi telefonla, e-mail ile filan yapmıyorsanız, ona yasak/ceza filan yok henüz.
* * *
Türkiye dışında youtube’a sürekli ya da zaman zaman yasak getiren ülkelere bakınca, orta parmağımla “parmak yogası”nın “varuna mudra” meditasyonuna geçip, nefesimi tutuyorum.
Ve içimden 10’a kadar sayıyorum:
Dünyanın en kalabalık Müslüman ülkesi Endenozya, youtube’ı “Fitne” adlı bir film nedeniyle yasaklamış.
Pakistan, İran, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ise “ahlaksız içerik” nedeniyle youtube’a düşman.
Pakistan facebook’u da yasaklamıştı. Hem “yüz”, hem “kitap”, normal...
Fas, Tayland ise kralları ile, Myanmar da askeri cunta ile dalga geçen klipler nedeniyle dönem dönem youtube’a erişimi engelliyor. Eh koca ülke, kralın-generalin “simcity”si, yakar da yasaklar da...
Bir ara Libya da yasaklamıştı, kısa süre.
Çin ve Suudi Arabistan ise yasaklama kararına gerekçe bile göstermiyor: “Yasak kardeşim...”
* * *
İçlerinde en “masum”u Suriye:
Varolan sistemin youtube’u yayınlayacak “kapasitede” olmadığı gerekçesiyle yasaklanmış!
En içten, delikanlı gerekçe de bu belki.
Çünkü internet yasağının, özünde bir “kapasite sorunu” olduğu kesin:
Sınırlı kapasite...


 

Yazarın Tüm Yazıları