Pankarttaki nakarat

ADANA'da 20 yaşındaki karısını 28 yerinden bıçaklayarak öldüren Malik En'in davasına gelen Kadın Platformları pankart aşmış:

Haberin Devamı

"At sizin, silah sizin, şeref sizin

 

Namus belasına döktüğünüz kan bizim..."

 

* * *

Tam 27 yıl öncesinden görüntüler belirdi gözümün önünde...

Yıl 1973. Saat 14.23.

TRT 2’de bir eğlence-yarışma programı.

Büyük ödül, 59 ekran siyah beyaz TV.

Sahnede Cem Karaca.

Gür bıyığının uçları uzun-sarkık, yani o günlerin "devrimci" bıyık şablonu.

Sonra o bıyığı Ülkücüler devralacak.

Uzun saçları "hippi". Gömleği Antuan.

Pantolon Osmanlı külhanı; bol paça.

Tek düğmeli kruvaze ceket.

Çizmeleri poliüretan, yüksek tabanlı-topuklu.

Ve iri tokalı -kovboy- kemer.

* * *

Kadın Platformu'nun protesto pankartına mevzu olan, Namus Belası’nı söylüyor.

Haberin Devamı

Nakaratı, "At bizim, avrat bizim, silah bizim, şan bizim"...

At-avrat-silah ile yani yari dağa kaldırmanın olmazsa olmaz üç ana "aksesuarı" ile donanmış bir "kapkara" sevda var.

Ve bu yolla ulaşılan "şan"...

Ancak şarkının ana teması, "avrat"ı kaçıran başkasının kurşunlanması üzerine...

Aslında, töre terörünün bestelenmişi, -veciz- marşı:

Namus belasına döktüğümüz kan da bizim.

Yattığımız zindan da...

* * *

Şarkıdaki hayal, yarin yüzünü besmele ile açıp diz dize oturmak.

Dinsel temalar da var yani. Ama yüz bin kere tövbe edip, yine şarap içmek de var.

Şarkıyı Karaca’nın ardında salınarak/gülümseyerek dinleyen yarışma hostesi "avrat"lar ise, süper minili, modern giyimli.

Eklektizmin klibi gibi.

Sol, sağ, din, şarap, gelenek, töre, modern, Osmanlı, hippi, eşkıya iç içe...

Gezmiş’ler asılalı bir yıl olmamış.

Şarkıda idama da kabul var:

"Kır kalemi kes cezamı"...

* * *

Ve finalde parmağında canlı beyaz güvercin ile uzun saçlı Halit Kıvanç geliyor sahneye.

At-avrat-silah-namus-tecavüz-intikam-infaz-kan ve idamın ardından, biraz da "peace" bari.

İzleyin internetten, sosyoloji adına...

 

Yazarın Tüm Yazıları