"Öteki"siz bir sınıf

CUMHURİYET Lisesi'nde 4-V'deydim.

Haberin Devamı

Lise birinci sınıf.

 

Okulun haşarılarının, iki yıllıkların, Ankara dışından gelip liseye yeni kayıt olanların toplandığı bir sınıftı.

 

Kökeni farklı insanlarla o sınıfta tanıştım.

 

Görüşü farklı insanlarla da...

 

Sınıfımızda, yakasından yıl boyu Lenin rozetini çıkartmayan bir öğrenci vardı.

 

Fatih.

 

Babaları dönemin AP Milletvekili olan iki öğrenci de vardı sınıfta.

 

Haberin Devamı

Yan sınıfımızda ise Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan, Yusuf Aslan'ın idamına karar veren askeri mahkemenin başkanı Ali Elverdi'nin oğlu.

 

* * *

 

Ordulu Reha Mağden vardı sınıfımızda, Gürcüydü.

 

Adanalı Mehmet, Araptı.

 

Selahattin, Çerkezdi.

 

Rizeli Salih, lazdı.

 

Sedat vardı, Tunceli'li.

 

Ve Şanlıurfa'dan, Diyarbakır'dan okumaya gelen Kürt gençler.

 

Atatürk Orman Çiftliği'nin yurdunda, Bahçelievler'de küçük bekar evlerinde kalıyorlardı.

 

* * *

 

Bir gün Adanalı Mehmet İngilizce dersinden sözlüye kaldırıldı.

 

İngilizcesi güldürdü sınıfı.

 

Ardından bir başka öğrenci kalktı sözlüye.

 

Koyu bir Kürt şivesiyle konuşunca, güldü yine tüm sınıf.

Haberin Devamı

 

O da sınıfa dönüp, hiç unutmadığımız şu sözleri söyledi:

 

"Ben Türkçe'yi 10 yaşında öğrendim.

 

Ben de bu memleketin çocuğuyum ve sizin güldüğünüz gibi kimseye gülmedim..."

 

Reha Mağden'in kitabına da aldığı bu öyküdeki lise öğrencisi, Abdülmelik Fırat'ın oğluydu.

 

Bir daha hiç kimseye şivesinden, memleketinden, kökeninden dolayı gülmedik.

 

* * *

 

Bir yılı birlikte çok güzel anlarla, bugüne kadar yaşayan anılarla geçirdik.

 

Sınıfımızda Türkiye'nin hemen her köşesinden gelen arkadaşlarımız vardı.

 

Ama hiç "öteki" yoktu.

Yazarın Tüm Yazıları