Paylaş
"Milli Ağaçlandırma Seferberliği".
Protokolle sağlık ocaklarından hastane kampüslerine kadar tüm sağlık birimlerinin bahçeleri ağaçlandırılacak.
Çok olumlu bir girişim.
Hastalık hatta ölüm düşüncesinin, korkusunun kol gezdiği hastanelerde, yaşayan, nefes aldıran bir dokunun, küçük koruların oluşturulması.
Ancak özellikle Başkent'te "Ağaçlandırma Seferberliği" kadar, "Ağaçları Koruma Seferberliği de önemli.
* * *
"Manzaramı kapıyor"dan, "Yol geçecek, geçit yapılacak"'e, "Poleni alerjik"e kadar, her gerekçeyle ağaç kesildi/kesilecek bu şehirde.
Bu nedenle ağaçlandırma kadar, var olanı da korumak şart.
Ama nasıl?
* * *
Kanada'da yaşayan bir okurumuz, belediyenin "ağaç kesme mevzuatı"ndan söz etmişti.
Diyelim, evinizin önündeki tümüyle kurumuş ve tehlike yaratan bir ağacı kesmek istiyorsunuz.
Önce belediyeden yazılı izin alacaksınız.
Belediye izin için ağacın durumunu değerlendirecek bir görevli yollayacak.
Üç gün sonra belediyeden gelen postadan doldurmanız gereken bir form çıkacak.
Formda, kestirmek istediğiniz ağacın sağında ve solundaki iki ev ile, ağacın karşısındaki iki evin kapı numaralarını göreceksiniz.
Mektupta bu ağaçların belediye ile birlikte kamuya da (yani bana ve komşularıma da) ait olduğu vurgulanacak.
Ve ağacı kesmek için sadece belediyeden değil dört komşunuzdan da izin alacaksınız.
Bu aşamayı da atlatırsanız, kestiğiniz ağacın yerine, belediyenin belirttiği türde, boyda bir ağaç dikeceksiniz.
Ayrıca 200 dolar da depozito istenecek.
Eğer ağacı kesip yenisi dikmezseniz, o zaman belediye bu parayla ağaç alıp oraya dikecek.
Böyle bir mevzuatla, ağaç kıyımı mümkün mü?
Paylaş