Paylaş
* * *
On altı yılda Ankaralı'ya 1 kilometre bile "yemiş vermeyen" metro meselesi yeniden gündeme gelince, Orhan Veli'nin bu şiiri geçti aklımdan.
Zaten bir tek metro geçmiyordu artık aklımdan, diyecektim ki...
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım Ankara'nın "metro meselesi"ni hükümetin çözeceğini açıkladı.
Umutlandım/mutlandım.
Gerçekten Ankara'nın yıllardır çözülmeyen, çözülmesi bir yana 1 km ilerlemeyen metro vakası çoktan hükümet, hatta ülke sorunudur.
Çünkü burası Başkent.
* * *
İstanbul metrosunu yola koyan hükümetin, sonunda Ankara'ya da el atmasını umut verici buluyorum.
Yeter ki aynı hatalar, plan-projeksiyon yokluğu, finansman belirsizliği ve bunlara bağlı olarak oyala(n)malar yinelenmesin.
Bu bağlamda metroyla ilgili 16 yıldır süren tartışmaları/tıkanmaları, naçizane bir özetle paylaşmak istiyorum.
1. Metro, kent ulaşımını bütünsel ve planlı bir yaklaşımla değerlendiren bir perspektifte ele alınmalıdır. Çünkü bugüne kadar planlama bir yana, hayali metronun takvimi, ilçe/semt önceliği, finansman modeli sürekli değişmiştir.
2. Mesela son olarak Büyükşehir önce Sincan, sonra Keçiören metrolarının bitirileceğini açıklamıştır. Ve tüm uzmanların metro projeksiyonunda ilk sırada yer alan, Ankara trafiğini her geçen gün artan bir baskıyla etkileyen Çayyolu Metrosu en sona atılmıştır. Bu kritik ve son derece tartışmalı "sıralama", mutlaka değerlendirilmeli ve düzeltilmelidir.
3. Çayyolu Metrosu'nun gerektirdiği eklentiler (örneğin metro duraklarına yakın otopark alanları, ara ulaşım olanakları gibi) planlanmalıdır.
4. Metronun finansmanın nasıl sağlanacağı, buna bağlı olarak ne zaman bitirileceği, öngörülen takvimi açıklanmalıdır. Ve hükümet hızla yola koyulmalıdır.
Kısa sürede başarırsa, tarihi bir çözüm, tarihi bir imza olacaktır.
Çünkü Ankara Başkent'tir ve metro, trafiği plansız/devasız pansumanlarla kaosa dönüşen Ankara için sadece zaruret değil, herşeyden önce medeniyettir.
Paylaş