Paylaş
"İlk sırada Sincan, ardından Keçiören ve en sonra da Çayyolu metrosu bitirilecek.
Sıralamada bir değişiklik olmayacak. Aynen böyle olacak. Biz programımızı buna göre yaptık, herhangi bir değişiklik olmaz."
* * *
Metro, özellikle metro kazıları kuşkusuz bir "program dahilinde" yapıldı.
Ama bu "program", kentsel ulaşım açısından bir "plan"a, bütünsel bir planlamaya mı dayanarak yürütüldü.
İşte bütün mesele bu.
* * *
On altı yıllık metro serüveni, her seçimde değişen finansman modelleri, öncelik sıralamaları "bitti-bitecek" diye açıklanan takvimlerle geçti.
Ve geldik bugüne.
Ulaştırma Bakanlığı, Büyükşehir Belediyesi ve uzmanların konuya, Ankara'nın somut ulaşım verileriyle bakmasının da zamanı geldi.
Bakanlık metroya Başkent'in ulaşımı açısından bir zorunluluk olduğu için kaynak ayıracak.
Çünkü metro Başkent'in trafiği açısından şu an görünen tek köklü çözüm.
Trafikte başka bir yolla rahatlama umudu yok.
Metro trafik sıkışıklığına/çaresizliğine bir çözüm olarak öngörülüyorsa, öncelik sıralamasının da, trafiği şu an en çok yoran bölgeye göre yapılması beklenir.
* * *
Elbette ne uzmanım, ne de öyle bir iddiam var.
Ama Ankara'yı yıllardır okuyorum ve görüyorum.
Eskişehir Yolu'ndaki trafik yoğunluğu günden güne artıyor.
Çünkü Eskişehir Yolu-TBMM hattı sürekli trafik üretiyor.
Trafiğe yeni katılan araçların çoğu o bölgeden.
Ayrıca yolun iki yanında resmi daireler, onbinlerce çalışanı barındıran kurumlar var.
Kara, Deniz, Hava komutanlıkları, Genelkurmay, Merkez Komutanlığı, onlarca bakanlık, Milli Kütüphane, üniversiteler, 20'ye yakın okul, otomobil firmaları, Karayolları, DSİ, TEK, ATO, MTA, YÖK, TOKİ gibi onlarca kurum, hastaneler var.
Aynı güzergaha yeni üniversiteler, hastaneler de yapılacak.
Çayyolu çevresi için öngörülen nüfusla ilgili projeksiyon ise artık milyonla ölçülüyor.
Yarın devam edeceğim.
Paylaş