Paylaş
Çünkü bir kent kampanyasıydı.
Sadece Ankaralı'dan gelmedi destek.
Uzaklardan da geldi.
Kuzeyden-güneyden, batıdan-doğudan...
Amerika'dan, Ukrayna'dan, İspanya'dan, Yunanistan'dan, Malezya'dan, Danimarka'dan, Kanada'dan, Azerbaycan'dan, Çek Cumhuriyeti'nden...
Dokuz ülkenin sefireleri önce dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'i ve Çevre Bakanı Fevzi Aytekin'i ziyaret ettiler.
Ardından Mamak Çöplüğü'nde buluştular.
Köşk'e de çıktılar, çöplüğe de...
"Konuk" oldukları kentin en önemli sorunların birisi için oradaydılar.
Çevre felaketlerinin aynı "ev"e, "dünya"ya verdiği zararın bilinciyle...
Kentli olmanın, hemşehriliğin doğum yeri ile ilgili olmadığını gösterdiler.
Kent bilincinin, insanı gölgesi gibi izlemesi gerektiğini de..
* * *
Ankara Hürriyet'in önerisiyle o dönem Çankaya Belediyesi, "hemşehrilik beratı" verdi sefirelere.
Çoktandır unutulan bir gelenek canlandırıldı.
Ki vefa borcuydu kentin, uzaktan gelen hemşehrilerine.
Konfüçyus öğretisindeki gibi:
"Uzaktan gelen dostlar, yakın dostlardır."
* * *
Çevre gönüllülerinin eylemine öncülük eden sefirelerden birisi Joan Parris'ti.
Çevreci bir tarihçi.
"Bir gün ülkeme dönersem, Mamak Çöplüğü'nün kapatıldığını, üzerinde bir park yapıldığını ve bu parkta çocukların oyunlar oynadığını görmesem de duymak istiyorum" demişti.
Döndüler, yıllar geçti.
Ankara Hürriyet'in "Mamak Çöplüğü Kapatılsın" kampanyası yıllarca, ısrarla sürdü.
Onlarca gösteri düzenlendi çöplükte.
Şimdi Mamak Çöplüğü'nde bir umut var.
Bir dönem çevreyi zehirleyen, patlama riski olan, Ankara'ya çöp kokusu solutan Mamak Çöplüğü'nde cafeler, restoranlar kurulacakmış.
Dilerim gerçekleşir.
Paylaş