Paylaş
Aralarında eserleri "Yılın En İyi Kitapları" arasına giren yazarlar da var.
Ancak biz bu yazarlardan Türkçe'ye çevrilen sadece 5'ini okuyabiliriz.
O da piyasaya az sayıda ve tek baskı çıkan kitapları bulabilirsek...
* * *
"Genç yazar" meselesi ise ayrı macera.
Yazar olmak, yani Türkiye'de "yazarak yaşayabilmek" bir yana...
Bir de "genç yazar" muamması var.
Çok az genç yazar yazdığını "paylaşabiliyor".
"Yemedim yedirdim" özverisiyle çıkartılan, her sayısında "Bir sonrakini görecek miyiz" kaygısını taşıyan edebiyat dergileri, basılabilirse bu kez de dağıtım sorunuyla karşılaşıyor.
Ardından da "satabilme" hendeği çıkıyor önüne. Kitap fiyatları malum.
Şiir kitabı derseniz, en babası bin adet sat(a)mıyor.
Ki şiir yazan en az 10 bin kişi vardır bu ülkede... Ama "şiir okur-yazarı" mıdır o ayrı.
Fanzin, blog-internet filan boğuşuyor genç yazarlar ya da yazar adayları.
Bir de üstüne, sansür-yasaklama...
* * *
Hal böyleyken, dün bir haber okudum gazetelerde.
Kamulaştırılacak Madımak Oteli konusunda, taraflar fiyatta anlaşamamış.
Şayet "pazarlık" sonuçlanırsa, 37 aydının öldürüldüğü, yakıldığı Madımak Oteli "kütüphane" olacak.
"Okuma" konusunda "özür"ümüz çeşitli ama "özürlü" olduğumuz kesin.
"Madımak Kütüphanesi"nin yaşayan bir yer olabilmesi için, "model"i üzerinde çok ayrıntılı düşünmeli belki de.
Okumak isteyen herkesin, okumak istediği hemen herşeyi bulabileceği bir yer olması, zaten şart.
Ama acaba özel bir fonla/vakıfla, az da olsa "genç yazar" yetiştiren, mütevazı da olsa "genç yayıncılık" yapan bir yapıya (da) dönüştürülebilir mi?
Sadece genç yazarların eserlerini basan, "Madımak ya da Fidan Kitaplığı/Yayınevi" adıyla mesela...
Neden olmasın?
Paylaş