Kendi Hakkım Kentli Hakkım

Haberin Devamı

TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi geleneksel Mimarlık Şenliği’ni beş yıl önce tek cümlelik bir sloganla duyurmuştu:
“Kendi Hakkım, Kentli Hakkım”.
Kentlerde her şeyin öncelikle bu yalın ama derinlikli dört kelimeden geçtiğine inanırım.

* * *

Eğer Büyükşehir Belediyesi Başkan’ın sonsuz/fütursuz iradesiyle, Kuğulu Park-Atatürk Bulvarı-Cinnah Caddesi üçgenini tepeden inme kavşak, alt geçit “proce”siyle darmadağın ediyorsa...
Kırk yıllık ağaçlar “proce”ye kurban gidiyor, sonra da siz 40 yıldır oturduğunuz eve gitmek için, kent içi otobana dönüşen Cinnah Caddesi’nde otomobillerle her gün “tavşan kaç-tazı tut” oynamak zorunda kalıyorsanız...
İki karışlık, perdahı doğaya bırakılan eğri büğrü kaldırımlarda ipte yürüyen mahalle cambazı gibi bir o yana-bir bu yana sallanıyorsanız...
Yirmi yıldır her seçimde olmayan metrodan indirilip, hayali teleferiğe, tramvaya bindiriliyorsanız, metrobüs bir gelip, bir gidiyorsa...
Bu bireysel olarak “kendi” hakkınızın ihlalidir. Ve tüm mahalleli, semtli, Ankaralı ile birlikte ortaklaşa “kentli” hakkınızdır da...

* * *

Haberin Devamı

Kentin heryerinde, görüntüsüyle de Mad Max filmlerini andıran yaya üst geçitlerine tırmanamayıp, geçidin altında arabaların arasında alt-üst olup slalom yapıyorsanız...
Eskişehir Yolu’na başta mimarlar, şehir plancıları odaları olmak üzere tüm itirazlara, tepkilere, yasal uyarılara rağmen inatla dikilip sonra balyozla sökülmeye çalışılan dev demir kafes de bu Mad Max görüntüsüne film seti oluyorsa...
Bir kere fısladıktan sonra Gölbaşı’nda yıllarca dinazor iskeleti gibi yatan Avrupa’nın en büyük fıskiyesi manzaraya tüy dikiyorsa...
Akay Kavşağı, kentsel yasaları delip geçme labirenti gibi yerinde duruyorsa...
Kırk yıldır oturduğunuz mahallede, sokakların, caddelerin adları değiştirilerek, kent hafızanız alt-üst ediliyorsa...
Kent kimliğinin, kent hafızasının nadir emanetlerinden AOÇ’de peluş hayvanat bahçesinden, safari parka onlarca “proce” uçuşuyorsa...
Bu şehirde kentsel hak-hukuk, alan-plan; bir anda kaldırılan Havagazı Fabrikası’ysa...

* * *

Haberin Devamı

Sırada ODTÜ’den yol geçirmek, Eymir’i yapılaşmaya açık yol geçen hanı yapmak varsa...
Ve dünyanın tek meydansız başkentinde sesinizi duyuramıyorsanız...
Bütün bu konularda, 60 yıldır 24 odası, yarım milyona yakın üyesiyle “kentli hakkı için”, sesinizi duyurmak için çaba gösteren TMMOB’un yetkisi-geliri tırpanlanıyor, ana damarına tıpa takılıyorsa...
TMMOB’un sesi, Gezi Parkı’ndaki “Kendi Hakkım, Kentli Hakkım” tavrına karşı atılan bir nevi intikam çığlığıyla bastırılmak isteniyorsa...
Bu da kendi hakkınızın, kentli hakkınızın ihlalidir.

* * *

TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin düzenlediği Mimarlık Şenliği’nin bir sloganını daha hatırlamanın zamanıdır artık:
“Kent bir lades, unutturma/aldatmaca/kandırmaca oyunu değildir...”
Ve diyelim ki:
“Aklımda...”

Yazarın Tüm Yazıları