İtirazım var

TÜRKİYE Yeşilay Cemiyeti, yıllardır kötü alışkanlıklara karşı mücadele verir.

Gönüllü çabalarla, özverili çalışmalarla...
Ama Genel Başkan Muharrem Balcı’nın son çıkışlarıyla aynı noktada değilim.
Balcı, İstanbul’da 31 bin öğrenci ile yapılan bir araştırma-nın sonuçlarını kendince yorumlayarak, kanımca “ölçüyü kaçıran” bir açıklama yaptı.
Araştırmanın, “14 ile 18 yaş arası gençliğin giderek uyuşturucu bataklığına saplandığını gösterdiğini” savundu.
Ve ekledi:
“Uyuşturucu kullanma yaşı 14’e kadar indi. Bir gramı 150 dolardan alıcı bulan kokain liseye kadar girdi...”

Önce en son cümlesinden başlayayım.
İsimleri lazım değil, emniyet müdürlerinin, deneyimli valilerin ortak bir görüşü vardır.
“Uyuşturucu piyasası”, esrarın, hapın, şunun-bunun fiyatı üzerinde ne konuşur, ne açıklama yaparlar. Ne de bültenlerinde yer verirler.
“Esrarın zerresi, kokainin gramı şu kadar lira” diye, haber de göremezsiniz bu yüzden.
Çünkü bu işi “onlar” bilir, biz de uluorta konuşmaz, yazmayız.

Şimdi ilk cümleye gelelim.
Gazeteciliğe akademisyenlikten ayrıldıktan sonra başladım.
Öncesinde beş yıl üniversitede, hem birinci sınıfların, hem son sınıfların bir çok dersine girdim.
İki dönemdir de Çankaya Üniversitesi’nde öğrencilerle bir aradayım.
Eşim de öğretmen.
“Uyuşturucu batağındaki gençlik” bir yana, uzak istisnalar, marjinal grupçuklar dışında çok fazla örneğe de rastlamadım. (Bu beni rahatlatır mı, ayrı mesele)
Hatta, sigara ile mücadelenin gençler arasında daha fazla rağbet gördüğüne dair bir “önyargım” da var.
Elbette sigara tiryakisi gençler var.
Ama sanki benim, senin, Balcı’nın kuşağı, bu konuda daha beter.
TBMM Araştırma Komisyonu’nun iki yıl önce 23 bin lise öğrencisiyle yaptırdığı araştırmayı da hatırlıyorum.
Uyuşturucuyla tanışan gençlerin oranı yüzde 2.9’du. Az mı değil. Böylesi korkunç bir istatistikte küçük de olsa bir oran olarak yer almaları bile ürpertici.
TBMM Uyuşturucuyla Mücadele Komisyonu’nun AMATEM’de tedavi gören uyuşturucu mağdurlarını dinlediğinde ortaya çıkan dramlar da aklımda.
Bir nefeste, bir zerrede yok olan çocukların, kavrulan ailelerin hikayeleri de...
Uyuşturucu büyük bela. Uyarmak, önlem almak, bu konuda her an dikkatli olmak elbet şart.
Başkan Balcı’nın iyi niyetinden, gönüllü gayretinden de zerre kuşkum yok.
Ama Alexander Dumas’nın çok eskilerden gelen uyarısı da aklımda:
“Tüm genellemeler tehlikelidir, bu yaptığım dahil...”
Ölümden servet kazananlar olduğu sürece, uyuşturucu bataklığı da var kuşkusuz... Ama Altındağ’daki “temizlik” de aklımda.
Ve ben bataklık mikroplarına değil, gençliğe güveniyorum.

NOT
Dün gece saat tam 03.55’de polis ekipleri Emek eski 60. Sokak’ta içinde 20 yaşlarında 6 gencin olduğu siyah station Kartal’ı çevirdiler. Kimlik, GBT sorguladılar, nazikçe... Sonra bıraktılar. Biz de sanki bazı yorumları öncelikle, “uzman”ına, yetkilisine bırakmalıyız. “Panik atak”, özellikle kurumların yenmesi gereken bir illettir.
Yazarın Tüm Yazıları