Dylan ve Baez üzerinden ömür

BİR buçuk ay oldu, Bob Dylan 70’ini kutlayalı...

Dylan ve yaş 70’i, 20 yıl önce yanyana getiremezdim.
Şimdi getirebiliyorum...
Ve mırıldanıyorum:
“Ne çok yıl olmuş...”

Bob Dylan’ın yarım asırlık şarkısı, Blowin’ in the Wind’indeki gibi.
Esen yelde kalmış yıllar, yanıtlar...
Kendisinden sonra belki de en çok Joan Baez’e yakışır o şarkı.
Donna Donna ile birlikte, Ankara’da eski A Bar’ın ve yeni yeni öğrenilen “ispanyol” gitarların ‘demosu’ olmuştu, yıllarca.
Semboldü Baez.
Öyle ki Ankaralı “müzikal kuşaklar” bir dönem -neredeyse-, Baez’in Efes konserine gidebilenler-gitmeyenler olarak ayrılırdı.
Türkiye’ye son gelişinde, ruhunu dinlendirmek istediğini söyledi.
“Doğum”u ve “ölüm”ü sorguladığını...
Sonra gazetelerden okumuştum.
Baez, 93 yaşındaki annesiyle yaşıyormuş artık.
California’da... Anne hala sağ mıdır, bilmiyorum.
Bildiğim... Dylan’ın sevgilisi, müziğin, mücadelenin, doğanın çıplak ayaklı asi kadını, annesinin yanına dönmüş.
Onu kır ve kısa saçlarıyla, dizlerini karnına toplamış, ana rahmine dönüş görüntüsüyle tasarlamaya çalışıyorum.
Ruhunu dinlendiriyor ana yamacında...
Doğumu, ölümü sorguluyor.
Huzurlu mudur, acaba...

Bir dönem vergi vermeyi reddeden, savaş karşıtı festivallerin, gösterilerin değişmez sesi, protest müziğin kızılderili-roman-meksikalı melezi Baez, yorulmuş.
Ruhu yorulmuş.
Belli ki yaş aldıkça, umudu eksilmiş.
Noksan kalmış, çevresini kuşatan ağır hayata karşı.
Yet(e)memiş.

O halini görsem, “Sizi anlıyorum” derdim, herhalde.
Ne diyeyim başka?
O ise Edip Cansever’in dizelerine benzer bir duyguyla yanıtlardı belki, onu anladığını sanan kuşağı:
“Bıkmıştım, kediler damlarda vardı
(...) Bugün hepimiz noksan.
Bugün hepimiz noksan.
Yorgundum, uzakta güller vardı
Yeni bir gül oluyordu bir gülün oynamasından
(...) Sizi anlıyorum
- Ne çıkar bizi anlamaktan.”

Ömürler, hep başka insanların ömürleri üzerinden hesap edilir.
Sonra, “hepsi noksan”...
Yazarın Tüm Yazıları