Paylaş
Otomobille Eskişehir Yolu'nda giderken.
Aniden...
Bir anda irileşen, yoğunluğu/şiddetiyle "farklı" bir dolu bombardımanı...
Otomobilin ön camının kırılacağını düşündüm.
Gerçekten hissettim bunu...
Kaportanın ne hal aldığını/alacağını da geçirdim aklımdan.
Ve bu duygularla bir üst geçidin altına, sağa yanaştım.
Orada, dörtlü sinyallerini yakarak iki sıra halinde bekleyen otomobillerin arasında dolunun şiddetinin azalmasını beklemek istedim.
Ki arabaların arasında, sağda bir de polis otomobili bekliyordu.
Herhalde o da "sığındı" diye düşünürken...
Polis otomobilinin hoparlöründen anons başladı.
Dolu, sağanağın gürültüsünden polis anonsunda ne söylendiğini anlamak imkansız.
Ardından çevredekilerin el işaretlerinden polisin anonsunu tahmin ettik:
"Devam et. Devam et..."
Baktım, bekleyen bazı otomobillerin sürücüleri de işaret ediyor bize, "Bir sen fazlasın" gibilerinden...
* * *
Yol 5 şeritli.
Sağa, iki sıraya sıkışmış/sığınmış otomobiller var.
Trafiğin tıkanması söz konusu değil.
Zaten her otomobil bir yere sığınma peşinde...
İki dakika bekleyebilseler, dolu yatışacak.
Ama anons ısrarlı...
Hafif oyalanarak, çıktık üst geçit sığınağından.
Ve "bombardıman"ın altında yola devam ettik.
* * *
Bizim otomobile bir şey olmadı.
Belki de o anlık sığınma kurtardı durumu...
Ama dün gazeteye geldiğimde, ulaştırmadaki arkadaşların bizim kadar şanslı olmadığını gördüm.
Altı otomobil hasar görmüş doludan.
Kimi Eskişehir Yolu'nda yakalanmış, kimi Demetevler'de...
Bazısının camı patlamış, bazı otomobillerin kaportası, tavanı göçmüş.
Aklımda, "Devam et, devam et..." diyen anons ve elinle "Git, git" kovalaması yapan bir kaç sürücü...
Paylaş