Buzlu camdan film izlemek

Şu TV erkanlarındaki “sigara OHAL”i, gerçekten kimyamı bozuyor.
Sigara yasağının TV ekranını, hatta tiyatro sahnesini bile zapturapt altına alma hevesi bana makul gelmiyor.

* * *

Daha önce de yazmıştım.
RTÜK Amerika’nın 1960’lı yıllarını anlatan, her yıl sürüyle ödül kazanan Mad Men’e ceza yağdırmıştı.
RTÜK’ün gerekçesi de “sigara güzellemesi” gibiydi:
“Sigara yakma, içme, dumanını havaya üfleme, başkasına ikram etme, söndürme ve içki içme gibi sahneler nedeniyle...”
Hani okurken, insanın sigara yakası geliyor.

* * *

Oysa Mad Men bir “dönem ve atmosfer dizisi”.
Dizide 60’lı yıllar, kıyafetleri, saç modelleri, otomobilleri, o yıllara ait restoran manzaraları, reklam trendleri, ev dekorasyonları ile aktarılıyor.
İşte dizideki sigara da, zaten o dönemin atmosferini bütünleyen bir meret.
Kadın-erkek herkes sigara içiyor.
Çünkü o yıllar öyle!

* * *

Kuzunun budunu kavrayıp hapır-hupur götüren Tarkan, Malkaçoğlu filmilerinden o sahnelerin kaldırılması için, Sağlıklı Beslenme Federasyonu sokağa dökülüp, kolestrol-lipid seferberliği mi başlatsın?
Ya da korku sineması klasiği, seri katil “Karın Deşen Jack”in gerçek yaşamında cerrah olması nedeniyle, Tabipler Birliği ayaklanıp “Doktorlar öyle şey yapmaz, o bölümü kesin/buzlayın” filan mı desin?

* * *

Ekranda sigara yasağı nedeniyle gösterilen filmlerin çoğunu, sigaranın, puronun, dumanın buzlanması/mozaiklenmesi yüzünden buzlu camın arkasından seyrediyor gibiyiz.
Mesela bir Humphrey Bogard filmi izlemeye çalışın; şapkası, pardösüsü, hüzünlü bakışı ve o “portre”yi tamamlayan her daim sigarasıyla.
James Dean’in ünlü kovboy şapkalı, sigaralı siluetini...
Ya da spagetti westernleri; ağzının kıyısına gamze gibi yerleşen mütemadi sigarası ile Clint Eastwood’u.
Bizden Ayhan Işık, Sadri Alışık ve tüm o dönem filmlerini düşünün.
Purosuyla Churchill, Fidel Castro, Che, hatta sigarasıyla Atatürk’ü...
Orhan Veli’yi, Sait Faik’i, Turgut Uyar’ı, Metin Altıok’u dumansız şair sahası mı ilan edeceğiz, mozaikleyerek.
Edip Cansever’in sigarasız kaç fotoğrafı var, bakın bir kez.
Can Yücel’in hayatını filme çekseniz, dudağına Red Kit gibi bir buğday sapı sıkıştırıp, eline rakı kadehi yerine kuşburnu mu vereceksiniz yoksa?
Smoke filmini nasıl oynatacaksınız ekranda, hani konusu tütün dükkanında geçen...
Çok geri gitmeyelim; Avatar’da film boyunca küfür eden, içki de, sigara da içen Sigourney Weaver’in canlandırdığı karaktere, üç boyutlu mozaik mi koyacaksınız?

* * *

Ve RTÜK’e dekolteden/bacaktan, ottan/sigaradan durma ihbar dilekçesi yağdıran sevgili yurttaşlar.
Yasaklara hayran, elpençe divan olabilirsiniz.
Ama sigarayı bilmem de, punduna getirdiğinizde cürmünce otoriter olma şehvetiniz kanser edecek beni.