Paylaş
Mesela trafik açısından hiç yabancılık çekmiyorsunuz!
Kahire de Ankara gibi otomobil öncelikli bir şehir.
Yayalar hızla dolanan arabaların arasında karşıdan karşıya geçmek için türlü cambazlık yapıyor.
Değil yayaya saygıyı, yayayı yok sayan trafik düzeni, yayaya da sürücüyü de “fırsatçı”, “aradan sıyrılmacı” bir karakter kazandırıyor sanki.
Çünkü şehirler, yapılarına, işleyişine, günlük hayata sızan kent düzenine/düzensizliğine göre alışkanlıklar yaratıyor kentlilerde...
* * *
Yayaya değil otomobile verilen öncelik, bizdeki gibi kendi mimarisini de yaratmış.
Alt-üstgeçitler, tuhaf kavşaklar, otobana dönüştürülen şehir içi yollar, gırla...
Fayanslı altgeçitlerin, Madmax dekoruna benzeyen çirkin üstgeçitlerin bir başkenti nasıl berbat/berhava ettiğini Kahire’de de görüyorum.
Ankara’nın kulaklarını çınlatıyorum ama bilirim ki çınlamaz...
* * *
Abuk alt-üstgeçitler, kavşaklar Kahire’ye gerçek bir mucize gibi sızan “tanrı Nil”i bile yarıp geçmiş, küçültmüş.
Nil Nehri, kent merkezinde üzerinde daireler çizerek dolaşan küçük teknelerle, havuza dönüştürülmüş Gençlik Parkı’nı andırıyor.
Kahire’de Ramses Hotel’in önündeki meydan da ben “de ja vu” yaratıyor.
Minibüsler, otobüslerle Güvenpark misali otoparka dönüşmüş.
* * *
Geçenlerde Ankara Hürriyet Gazetesi’nin gözbebeği Yazıişleri Müdürü Eray Görgülü’nün gündeme manşetlerden taşıdığı “içki ruhsatı” meselesi de Kahire’yi getiriyor aklıma.
Bahçelievler, Gaziosmanpaşa, Esat gibi semtlerden yapılan 24 ruhsat başvurusu, Emniyet’in “Genel güvenlik ve asayiş yönünden uygun değildir” barikatına takılıyor.
* * *
Başta Kahire olmak üzere Mısır’daki büyük kentlerde içki satışı açısından özgün bir yasak var.
Bizimkilere de ilham olur mu diyeceğim ama, zaten bu konuda ilhama pek ihtiyaçları da yok.
Mısır’daki yasak, kent merkezi dışındaki mahallelerde alkol satışını engelliyor.
Yasağın gerekçesi de, en az bizdeki kadar yaratıcı:
“Bu bölgelerde alkollü kişilerin kapı zillerini basıp kaçtığı ve çevredeki kadınları rahatsız ettiğine dair çok sayıda şikayet aldık...”
* * *
Evet, şehirler kent yönetiminin kentlilerde yarattığı alışkanlıklarla da birbirinden ayrılıyor ya da bazen birbirini andırıyor.
Bu alışkanlık, Batı’da kent-kentli hukukuna/hayatına saygı temelinde tartışılırken, bizde Mısır’da yönetimsel olarak yaygın bir kullanımı olan o iki kelimenin melodisiyle geçiştiriliyor:
“Miş müşküle...”
Yani, sorun yok...
Paylaş