Paylaş
Sergide Berksoy’un resimleri ve desenlerinin yanısıra fotoğrafları, giysileri, Nazım Hikmet, Fikret Mualla ve Celal Esad’ın hediye ettiği eserler, objeler sergileniyor.
Serginin adı ise Berksoy'un oynadığı ilk Türkçe opera olan Tosca'dan bir alıntı:
"Ben Yaşardım Aşk ve Sanatla..."
Tosca'yı ise Türkçe'ye Nazım Hikmet çeviyor.
Hapiste, özel izinle...
* * *
Nazım'ın mektupları yayınlanıyor yıllar sonra.
Kitabın adı, "Nazım Hikmet ve 'Tosca'sı Semiha Berksoy"...
Mektuplardan öğreniyoruz, Berksoy hapisteki Nazım'a çiçek ve üzüm yollamış.
Çankırı Cezaevi'nde yatan Nazım'ı ziyarete de gidiyor Berksoy.
1940'lı yılların Çankırı'sında son moda şapkası, gözalıcı elbisesiyle...
* * *
Berksoy, tutkuyla sevdalandığı Nazım Hikmet'in "Son Otobüs" şiirinin yağlıboya tablosunu yapıyor o günlerde.
Tablosunun adını "Nazım ve Semiha, Son Otobüs Şiirinde" koyuyor:
"Gece yarısı. Son otobüs.
Biletçi kesti bileti.
beni ne bir kara haber bekliyor evde,
ne rakı ziyafeti.
Beni ayrılık bekliyor.
İşte böyle gülüm,
iyice yaklaştı bana ölüm.
Dünya, her zamankinden güzel, dünya.
Dünya, iç çamaşırlarım, elbisemdi,
başladım soyunmağa.
Bir tren penceresiydim,
bir istasyonum şimdi.
Evin içerisiydim,
şimdi kapısıyım kilitsiz..."
O tablo da, "Mezardan Gelen Mektup" ve "Bir Rüyada Buluşan Sevgili" tablolarının yanında, sergide.
"Ben Yaşardım Aşk ve Sanatla...", Berksoy'un 94 yıllık yaşamının özeti.
Ne kadar uzun, ne kadar kısa...
Paylaş