Paylaş
İstanbul'da geçti 58 yıllık ömrü, ama Ankaralı muhabbetlerde hep çınladı kulakları.
Ölümünün 29. yılındayız, bugün. Ama eskimiyor hiç dizeleri:
"Bütün renkler aynı hızla kirleniyordu
Birinciliği beyaza verdiler..."
Değil mi?
* * *
Kıssadan hisse yaşamış, öyle de yazdı hep.
"Yaşamak değil /Beni bu telaş öldürecek" der ya mesela.
Sabah ya da akşam, ne zaman gezsem/göz gezdirsem caddelerde...
İzlesem, pürtelaş figüranlarını kentin.
Aklımda geçip giden yaşamla(rla) birlikte, hep o dize.
* * *
"Son isteğin nedir?" sorusuna da takılır şiirlerinde Asaf.
İster idam olsun, ister ecel...
Çok kolay bulur bu soruyu, "İlk isteğin nedir, sorusundan":
"Çünkü, o soruyu.
Kimse kimseye soramadı
Korkusundan..."
* * *
Gitti, 29 yıl önce.
Kalmak Türküsü'nü bıraktı ardından:
"Daha gidilecek yerlerimiz var
Şu sohbetini dinler gideriz.
Coştukça şarkılar, türküler, sazlar
Rakı mı, şarap mı, içer gideriz.
* * *
Geçse de umudun baharı yazı
Gözlerde kalıyor yaşanmış izi
Kimseler kınamaz burada bizi
Ne varsa hesabı öder gideriz.
* * *
Söyleyecek sözü olan anlatsın
İsterse içine yalan da katsın
Yeter ki kendinden, bizden söz etsin
Yalanı doğruyu sezer gideriz..."
Paylaş