An geldi, baktım hiç yaşamamışım

"Ben tekinsizim size göre
İbret için yakılması gereken."
Bu dizeler Ankaralı şair Metin Altıok'un.
On üç yıl önce 2 Temmuz'da Madımak otelinde 36 insanla birlikte diri diri yakılan.
Ölümünü önceden tanımlamış gibi:
"İbret için... yakılan..."
Ağır yaralı olarak GATA'ya getirildi.
Orada ayrıldı dünyadan:
"Yani benim gözlerimin bunca yıl gördükleri
Bir gün benimle birlikte
Yok olup gidecekler öyle mi?"
* * *
Ankaralı şair Behçet Aysan da Madımak'da öldü.
Doktordu Numune Hastanesi'nde.
O da ölümünü "yaşamıştı" dizelerinde:
"Sen bu şiiri okurken
Ben belki başka bir şehirde ölürüm."
* * *
Ve Muhlis Akarsu:
"Üstümüzde duman vardır dağ gibi
Her yandan kuşatmış sanki ağ gibi."
O da öldü:
"Boğulma ve yanma" sonucu...
* * *
Karikatürist Asaf Koçak da.
Ankaralı her yayına, ücretsiz karikatür çizen.
Küba sakallı...
Ve daha bir çok Ankaralı sanatçı, müzisyen.
* * *
Madımak şu an otel ve kebap salonu.
TBMM, 52 CHP'linin Madımak'ın "Barış, Kültür ve Sanat Müzesi" olması önerisini reddetti.
Fazıl Say'ın bestelediği Metin Altıok Oratoryosu'nda da Madımak katliamı görüntüleri sansürlendi.
Çok vahşi bulunduğu için...
Bilir misiniz?
Oratoryo, 37 metronom vuruşuyla sona erer.
* * *
Satırlar, notalar, karikatürler, resimler kaldı onlardan geriye.
Bir de yaşamını 20'li yıllarında Madımak'ta noktalayan Gülsün Karababa'nın güncesi.
Güncesinde Ölü Ozanlar Derneği'nden aktardığı şu cümle var:
"Ölüm saati geldiğinde hiç yaşamamış olduğumu hissetmem ne acı".
Yazarın Tüm Yazıları