Paylaş
Sabah televizyonu açtığımda, Şilili Inti Illimani grubunun müziğiyle karşılaşıyorum.
Victor Jara'dan bestelenen ezgiyi, kıpır kıpır ve hayretle dinliyorum.
Gerçek bir şaşkınlıkla...
Çünkü televizyonlarda Ruhi Su'nun Selda Bağcan'ın türkülerinin, Cem Karaca'nın yasaklandığı nesilden geliyorum.
"Örgütlü halk asla yenilmez" diyor, dün sabah TV'lerden yükselen o müzik.
Ardından "1 Mayıs marşı"...
Timur Selçuk'un 1978 ODTÜ Konseri geliyor aklıma.
Selçuk'un piyanosuyla, binlerce insanla birlikte söylediği, şarkılar, türküler.
* * *
Hava güneşli, birazdan yola, güneye gideceğim.
"Güneşin sofrasında söylenen türkü"yü mırıldanıyorum, yolluk:
"Dalgaları karşılayan gemiler gibi,
gövdelerimizle karanlıkları yara yara
çıktık, rüzgarları en serin
uçurumları en derin
havaları en ışıklı sıra dağlara.
Arkamızda bir düşman gözü gibi karanlığın yolu.
Önümüzde bakır taslar güneş dolu.
Dostların arasındayız!
Güneşin sofrasındayız!
(...) doldurun çocuklar,
doldurun
doldurun
doldur içelim.
başları
göklere
atalım
serden geçelim..."
* * *
Baharımız/baharınız daim olsun...
Paylaş