Paylaş
Her şeyi bir kenara koyalım, benim bunlara ihtiyacım mı var?
Dünyanın en büyük üniversitelerinde fikirlerimi, tezlerimi tetkik
Altmış yaşına merdiven dayamış bir insanım. Şu kubbenin altında dinime-imanıma, vatanıma hizmetten başka ne beklentim kalmış olabilir!
Sende zerre kadar insanlık ve Müslümanlık olsa bu soruları benden önce vicdanında sen sorardın.
Ama senin maksadın beni karalamak, açık düşürmek.
Boşuna uğraşma! Senden önce daha birçok müfteri bu işi yaptı; sonuç alamadılar.
Söze hiç utanmadan ‘Biz Müslümanlar’ diye girip benim gibileri dışlıyorsun. Seninle birlik olman isteyen kim? Allah’ın dinini rezil
Müslümanlık senin ve senin gibi bazı hurafeci yobazların babasının
Sen, kimsin de bir engizisyon papazı gibi dine-imana ambargo koyup “Bu bizim” demeye getiriyorsun.
Sen ne hakla böyle bir yetki kullanmaya kalkıyorsun? Sen bunun hesabını vermeyeceğini mi sanıyorsun.
Senin İslam, iman, Müslümanların hakları, onurları adına, İslam düşmanı emperyalistlere karşı hangi mücadelen var?
Söylesene ahlaksız, hayasız adam!
Ehlisalip ile, Kelimei Şehadet’in düşmanı Haçlılarla hangi kavgan var? Onlara uşaklık dışında ne yaptın?
Sen sadece bu ülkenin gerçek Müslüman aydınlarına, Türkiye’nin bağımsız kalması için uğraş veren solcusuna-sağcısına saldırmayı bilirsin.
Senin işin gücün, Anadolu’nun temiz, duygusal insanlarını birtakım engizisyon oyunlarıyla kandırıp onun bunun üstüne salmaktır. 1960’lı yıllardan beri yaptığın melunluk ve alçaklık hep budur.
Sen, beni ‘dalalette, cehennemde göstermeyi’ ana gaye edinmiş, nefsinin kin ve nefret dürtüleriyle sadece saldırıyorsun. Yapıcı hiçbir yaklaşımın yok. Kinle dini yana yana tutuyorsun.
Benim yıllar önce İlahiyat Fakültesine dekan olmamam için kaç yazı yazdığını, onursuz iftiralarla nasıl saldırdığını, halk biliyor. Sonunda ben o fakülteye dekan oldum, dokuz yıl bu görevi en küçük bir pürüz, çekişme, olay yaratmadan yürüttüm, sonra da ülkeme hizmet için yeni bir yola girdim, siyasete atıldım.
Senin derdin beni taciz ve tahkir etmek, birtakım fesat oyunlarıyla hurafeci birilerini benim üstüme salmak.
Benim, bunlardan tırsacak adam olmadığımı hâlâ anlamadın mı?
Habire, ‘ulema efendilerimiz’ edebiyatıyla Şintoist şirk yaygarası koparıp meseleleri bilmeyen halkın duygularını sömürüyorsun. Yanlış hesabı bırak, ezberini boz, fesat makinesi uğursuz adam!
Halk artık senin gibi tabanı aşınmış mahlukların ne mal olduğunu biliyor.
Sen, o ‘ulema’ dediğin insanların herhangi birinin herhangi bir eserini okuyup anlayabilir misin? Onların eserlerinin adlarını sayabilir misin?
Sen ne biçim Müslümansın ki, ben Kur’an dedikçe senin şirk virüsü bulaşmış kanın tepene çıkıyor. Neden Kur’an’dan böylesine rahatsızsın!?
Deccal çocuğu musun sen?
Yoksa engizisyon papazlarının torunu mu?
Zerre kadar vicdanın varsa şuna cevap ver:
Yılları Kur’an’la nefes alıp vererek geçmiş bir fikir adamına hangi cüretle din ve sünnet dersi vermeye kalkıyorsun.
Senin ar damarın yok mu be mendebur!
Yoksa kendini Kur’an’ın üstünde mi görüyorsun?
Benim sünneti dışladığımı söyleyecek kadar ahlaksız bir müfterisin.
Benim sünnetin gereksiz olduğunu değil ifade, ima
Kitaplarımda onlarca, belki yüzlerce hadis yer almakta, o hadislere dayanan açıklamalar, yorumlar yapılmaktadır.
Hadis, sünnet başka bir şey, uydurma hadisler ve sünnet diye Arap örflerini yutturmak başka bir şey.
Ben hadis ve sünnete saygılı, uydurmalara karşıyım. Bunu, Kur’anî ve Muhammedî imanımın bir icabı sayıyorum.
Ben çıldırmış mıyım ki sünnetsiz, Peygambersiz bir din önereyim! Peygambere saygı, ona isnat edilmiş yalanları dinleştirmek midir?
O yalanları dışlamadan, Hz. Muhammed’e iman ettiğini sananlar sonunda şeytanla aynı yere gideceklerdir.
Din meselesinde rehberim ve önderim İmamı Âzam, aynı ithamlara maruz kaldı ve benim şurada kullandığım ifadelerin aynısıyla cevap verdi.
Git, oku, öğren. Hanefî mezhebinden olduğunu söylüyorsun; git İmamı Âzamı tanı. Onu tanırsan, senin gibi fesat mollalarının bugün bana yaptıklarının aynısının, yaşadığı zamanda İmamı Âzam’a yapılmış olduğunu göreceksin.
Dehşet verici bir biçimde göreceksin.
Paylaş