Yaşar Nuri Öztürk: Anılara not düşmek

Yaşar Nuri ÖZTÜRK
Haberin Devamı

Depremin Gösterdikleri kitabım, vitrine çıktığı 1 Kasım 1999'dan beri ‘‘Best Sellers’’ (en çok satan 10 kitap) listesinin içinde... 1 ile 8 numara arasında inip çıktı.

Benim düşmek istediğim not bu değil.

Dinci ve bilmem neci basın(!) organları bundan hiç söz etmediler, etmezler. Rahmetli Necip Fazıl bu tarza ‘‘aceze basının cüceler psikolojisi’’ derdi.

Ama benim düşeceğim not bu da değil.

En büyük liberal, hümanist, ayrılıkçı sayılan (ve benim, bir yığın ithamı göğüsleyerek din-iman içinde gösterdiğim) koca organlar, yılbaşının hemen ardından, ‘‘1999 yılının en çok satan kitapları’’nı gösteren listeler yayınladılar. ‘‘Depremin Getirdikleri’’ni, verdikleri best sellers listelerinde günlerce yayınlamış (bir kısmı hálá yayınlamakta) olan bu organlar, ne ilginçtir ki, ‘‘1999'un en iyi satan kitapları’’ listesini yayınladıkları gün, benim kitabı listeden çıkardılar. Yalnız o gün... Hayret verici bir tabloydu: ‘‘Depremin Gösterdikleri’’ ile haftalarca alt alta-üst üste yer almış kitaplar yerlerindeydi ama benim kitap aradan buharlaştırılmıştı...

‘‘Satılırken satılsın ama, 1999'un en iyileri arasında göstermeyelim’’ mantığı...

Bu çok düzeyli(!) tavırdan bir hayli zevklenmiş olacak ki, acezelerden biri o sabah telefon etti ve keyif tüten bir sesle şöyle sordu: ‘‘Bu tavır, sana düşmanlıktan mı, Kuran'a düşmanlıktan mı?’’ Ve ben ámiyane tábirle ve samimi söyleyeyim, ‘‘şiştim!’’

Peki bunu niçin anlatıyorum? Şikáyet için mi? Tenezzül etmem! Sitem için mi? Değmez! Peki ne için?

Beni yıllardır o listelerden hiç indirmeyen yüce gönüllü halkımız şunu bilsin diye yazıyorum: Bu ülkede, bir adı da ‘‘Nur’’ (ışık) olan Kitap'ın aydınlığıyla ‘‘aydın’’ sıfatı almış bir kalemin, hele hele ‘‘devler’’den biri ise, kaderi budur. O kalem, Kuran dışı dincilik ve Kitap'tan nasipsizlik tarafından bir şekilde haksızlığa uğratılır... Tıpkı ‘‘her devrin mazlumu’’ Kuran gibi...

Anılara düşmek istediğim not işte budur!..

‘İSLAM’DAKİ KURAN'

Kaynaklara yabancı olmadığı, gönderdiği yazılardan anlaşılan aziz gönüldaşımız Dr. Burhanettin Cankat, 3 Ocak 2000 tarihli mektubunda ilginç bir teklif getiriyor: ‘‘Gittikçe yozlaşan günümüz Müslümanlığında Kuran'ın kullanılış biçimini açıklayan bir ‘‘İslam'daki Kuran’’ kitabı hazırlayıp ‘‘Kuran'daki İslam’’ eserinizin ikinci cildi olarak yayınlayın!’’

Şimdilerde tüm mesaimiz, ‘‘Vahyin Dininden Sapmalar’’, namı diğer ‘‘Bidatlar ve Hurafeler’’ ile ‘‘Kuran ve Sünnete Göre İslam İlmihali’’ adlı kitaplarım üzerinde yoğunlaşmıştır, Sayın Cankat! Ama günümüz Müslümanlığında Kuran'ın nasıl algılandığı konusundaki görüşümü bir cümle ile ifadeye koyabilirim:

Okunmak yerine üfürülen, düşünülmek yerine kulak zevki için dinlenen, ‘‘dirileri uyarmak için geldiğini’’ söylemesine rğmen ölüleri daha derinden uyutmak için üfletilen, dini denetlemenin mihengi ve rehberi yapılmak yerine din hayatından olabildiğince uzak tutulan, káğıtları baş üstüne, hükümleri ayak altına alınan, kendisini öne çıkaranlara acımasızca saldırılan mazlum ve ‘‘mehcûr’’ (dışlanmış) bir kitap...

Yazarın Tüm Yazıları