Paylaş
Konak Belediyesi tarafından baştan sona yenilenen “Sevgi Yolu”, kitap, kültür ve sanat kokuyor
İZMİR’de kitaplarla bütünleşmiş nice hayatlar gördüm. Onlara “kitap kurtları” denir. Sevgi Yolu’nda kurulan ilk Sahaflar Çarşısı’nda dükkancık sahibi olmuş sahaf ve eski kitapçı arkadaşlarımın çoğu böyle idiler. Evleri ağzına kadar kitap doluydu. 1990’larda hepimiz yürüyen canlı kütüphaneler gibiydik.
İçimizdeki tek gerçek sahaf olan Nail Esmer (ki babası İzmir’in en eski sahaflarından Mehmet Esmer idi), felsefe öğrencisi Ersan, 2007 yılında Yunus Nadi Öykü Ödülü’nü kazanan ve şimdilerde Muğla’da sahaflık yapan İlhan Doğruyol, Aşkın ve Taşkın kardeşler, Serdar Mun, Tarık Yumlu, dünya iyisi Tahir Alagöz ağabeyimiz, fanatik Karşıyakalı Muzaffer Ceyhan Yerlikaya, Bergamalı Tamer (şu anda evinde 42 bin kitabı var), 60’ların ünlü Habora Yayınları’nın kurucusu Bülent Habora, Hakan Taşkıran, Bucalı Vedat, Uzun Adem, Çakır Ahmet, Pipolu Ali Rodop, Şair Mutlucan, üniversite öğrencisi Maho (Mahmut), şimdilerin senaristi Emre Bülbül, Çalışkan Hamit, işte bu tür kişilerdi.
Kitap nevinden ne bulurlarsa evlerine ve dükkancıklarına atarlardı.
SAHAFLAR DERNEĞİ
Sahaf, yazmalar, eski kitap, nadide kitap koleksiyonları, hatta bulunmaz eserlerden sahifeler alıp satan, kitap kültürüne sahip meslek erbabı demektir.
1990’lı yılların başında kitap kurtları bir araya gelip, İzmir’de “Sahhaflar Derneği”ni kurduk.. Üstelik, ilk kez Süha Baykal zamanında trafiğa kapatılarak Sevgi Yolu haline getirilen Büyük Efes Oteli arkasındaki palmiyeli yolu derneğe tahsis ettirdik. Başkanımız Malatyalı Mehmet Beşeri idi.
Sevgi Yolu’nda teneke stantlar oluşturduk, kitaplarımızı bu minik dükkancıklar içine taşıdık, Konak Belediye Başkanı sevgili dostum Ahmet Sarışın’ın desteğinde, 9 Ekim 1993 günü saat 11.00’de Sahaflar Çarşısı’nın açılışında konuşmayı Muzaffer İzgü ağabeyimize yaptırdık, ilk satışları becerdiğimizde madeni liraları sakalımıza sürdük, yağmurda, çamurda palmiyeler altında titreştik, sıcaklarda kavrulduk, her gün standımızı açıp kitap meraklılarını bekledik. Güzel günlerdi, soğukta böbrek ağrısından kıvranır yine mevzileri terk etmezdik, İzmir’de kitap müzayedelerini başlattık, açık oturumlar, konferanslar, okullarda etkinlikler düzenledik.
Benim standım, sokağa girince sağdan üçüncüydü. Çerçeveli eski İzmir fotoğrafları, eski Türkçe kitaplar, siyasi ve tarihi dergiler, romanlar, risaleler sattım orada yıllarca. Korsan kitap furyası çıkınca bizim dernek kapandı. Korsancılar içimize sızdı.. Sevgi Yolu yıllar içinde bit pazarına dönüştü, eski sevimliliğini yitirdi, çöplük haline geldi.
YENİ SEVGİ YOLU
Geçende yeniden düzenlenen Sevgi Yolu’na özellikle gittim, eski hatıralarım canlandı. Hala orada kitapçılık yapan eski arkadaşları buldum.
Fiyakalı yeni yolumuzu pek alımlı ve çalımlı gördüm. Kitap ve takı standları modern biçimde düzenlenmiş. Yolun tabanı 33 yıldızla süslenip, Barış Manço’dan Zeki Müren’e, Sezen Aksu’dan Yılmaz Güney’e ünlü sanatçıların isimleri yerleştirilmiş. Süs havuzları, banklar, ahşap zeminli kitap imza alanı, mini konser alanı ve üç fayton büfe oluşturulmuş.
Ekin Erman’ın “Sevmek Zamanı” isimli bir yeni heykeli dikilmiş. Palmiyelerin gövdelerine sarılı teneke kuşatmalarda Nazım’dan Aragon’a ünlülerin şiirleri yer alıyor.
Velhasıl, bizim Sevgi Yolu dirilmiş.. Bambaşka bir ruhla ortaya çıkmış. Konak Belediye Başkanı Dr. Hakan Tartan’ı ve bu eseri yeniden yaratanları kutlamak gerekir. Ahh şimdi biraz genç olsa idim ve yeniden oralarda sahaflık yapmaya başlasaydım!
Heyy, eski kitapçı arkadaşlar, geçmişe dönebilseydik, sizler de gelirdiniz değil mi?
Paylaş