Paylaş
Sinan Erdem’de yapılan 2 maçta 15 bin kişilik tribünler, Fenerbahçe taraftarları ile tıklım tıklımdı. Abdi İpekçi’de de tribünlerin bu sefer Galatasaray taraftarları ile dolacağı şüphesiz. Bu durumdan çıkan gerçek şu: Eğer problemler çözülüp maçlara hem Galatasaray hem de Fenerbahçe taraftarları gelse tribünlerde en az 20-25 bin seyirci olur.
Biz basketbol adamlarını en çok üzen şey basketbolun boş tribünler önünde oynanmasıydı. Bu üzüntü Galatasaray Cafe Crown - Fenerbahçe Ülker serisi ile geride kaldı.
Spor basınımızda bu gerçeği görmek zorunda. Bundan sonra spor sayfalarında basketbol yazılarının çıkması için futbol maçlarının oynanamadığı günleri beklemek zorunluluğu artık tarihe karışmak üzere.
Dolu tribünler basketbolumuzun önünü açıyor. Ama aynı zamanda basketbol adamlarımıza daha iyi bir basketbol ve daha iyi Türk oyuncular sorumluluğunu da beraberinde getiriyor. Bunu da unutmamak gerek.
Hep söylüyoruz. Türk basketbolunu zirveye taşıyacak Türk oyun kuruculardır. NBA’e ilk transfer olacak Türk oyun kurucumuz, basketbol tarihimizin dönüm noktası olacaktır.
Steve Nash ile başlayan yeni anlayışta top oyun kurucuların elinde uzun süre kalıyor. Her topu yarı sahaya onlar taşıyorlar ve getirirken hangi oyunu başlatacaklarına onlar karar veriyorlar. Yaptıkları dripling sayıları beraber oynadıkları diğer 4 oyuncunun topu yere vurma sayısından fazla. Buna karşılık oyun kurucular oynadıkları takıma zirve yolunu açmak bundan da önemlisi beraber oynadıkları oyuncuları daha iyi oyuncu yapmak sorumluluğunu da yükleniyorlar. Biz de bu anlayış henüz yerleşmedi.
Biz çoğunluğu kısa boylu siyah oyun kurucu aramakla vakit kaybediyoruz. Geçenlerde bir internet sayfasında Steve Nash ile yapılan bir röportaj vardı. Nash’in söyledikleri bana çok ilginç geldi. Nash, “Genç oyun kuruculara muhakkak sizi her fırsatta tenkit edecek koçlarla çalışın” diyordu. “Bu tenkitler sizi öğrenmenin, daha iyi olmanın önünü açar” diye ekliyordu. Ayrıca Nash, “İyi bir skorer olmak için önce iyi bir pasör olun, çok iyi pasör olmak için de önce skorerliğinizi geliştirin” anlayışını savunuyordu. “3 saniye koridoruna girmeden, orayı işgal etmeden skorer olmanız da iyi pasör olmanız da çok zordur” da onun ilginç fikirleri arasındaydı.
Bugün güçlü Fenerbahçe kadrosunda Ukiç ve Jasikevicius gibi Avrupa’nın en iyilerinden sayılacak 2 oyun kurucu da yabancı. Ama işin daha ilginç bir yanı var. Bazı koçlar takım oyunu sorumluluğunu sadece oyun kuruculara bırakmanın doğru olmadığı görüşündeler. Onlara göre rakip takım sizin oyun kurucunuza baskı yaptığında takım oyunu çok aksıyor. Bu yüzden “Takımızda gerektiğinde oyun kurucu olarak oynayacak 2 ve 3 numaralı oyuncuları yetiştirmeniz şart” diyorlar.
Böyle düşünenler arasında eski milli takım koçu Tanjevic de var. Tanjevic, Fenerbahçe koçluğu süresinde çok yönlü oyuncu olarak gerektiğinde de oyun kurucu olabilen, bir tek 2.05 boyundaki Emir Preldzic’i yetiştirdi Ama hiçbir Türk oyuncu bu gelişmeyi yaşayamadı. Bugün, Fenerbahçe’de oyun sıkıştığında hem attığı sayılarla hem yaptığı asistlerle öne çıkan oyuncu Preldzic.
Preldzic’in 15 dakika oyunda kaldığı son Galatasaray maçında 8 sayı 7 ribaunt ve 5 asist ile oynadı. Bu karşılık oyunda nereyse 40 dakika kalan, her top elinde olan Galatasaray’ın point guardı Jerry Jhonson’un asist sayısı sadece 4.
Bugün Fenerbahçe başarısının görülmeyen kahramanı bu Preldzic Ona Ömer Onan, Tomas ve Jasikevicius’un da sayıları eklenince Fenerbahçe güç kazanıyor.
Bugün Türkiye’de genç oyuncular için örnek olabilecek tek oyun kurucumuz Tutku Açık. Oyun kurucuların çok başarılı olabilmeleri için tek şart onların takımlarının tartışılmaz lideri olmalarıdır. Tutku, Galatasaray da bu liderlik ortamını tam anlamıyla bulamıyor. Oyuna ilk 5’te başlamıyor bile. Fenerbahçe’nin güçlü kadrosuna karşı Galatasaray’ın seriyi uzatma yolu Tutku ve Jerry’nin beraber oynamalarından ve takımının yönetiminin Tutku’nun elinde olmasından geçiyor. Tutku’nun görevi Shumpert ve Shipp’in skorer kimliklerini ortaya çıkarmakve Ermal’i gerçek Ermal yapmak olmalıdır.
Paylaş