Paylaş
Nereye dokunduğu umurunda bile değil. Madem ortada yolsuzluk kokusu var, savcıya kral vız gelir, kralın öz kızı, yani prenses ile ilgili yolsuzluk iddialarını araştırıyor.
Kralın kızına yöneltilen suçlama karapara aklama ve vergi kaçakçılığı. Aslında suçlu gösterilen prensesin eşi. Bir özel firmada milyonlarca doların yönlendirilmesi iddiası. Prensesin eşi ama, o firmanın yarısı prensese ait.
İspanya’da Palma de Mallorca Savcısı, Kral Juan Carlos’un kızı prenses Cristina hakkında yolsuzluk iddialarının peşine düştüğünde, ne bir savcı, ne bir yargıç, ne bir polis müdürü görevinden alınıyor. Ne de Kral Juan Carlos ya da kral ailesinden biri çıkıp, “Bu bize komplodur” diyerek, yolsuzluk iddialarını saptırmaya çabalıyor.
YILDIZI SÖNDÜ
76 yaşındaki kralın başı bir süredir dertte. Son aylarda arka arkaya ameliyatlar geçiriyor, Afrika’da fil avına çıktığında, kalça kemiği kırılıyor.
Sağlık sorunlarıyla uğraşırken, kızının yolsuzluk iddiaları İspanya’yı ayağa kaldırıyor. Kızı bir süre sonra mahkeme karşısına çıkacak. Prenses filan dinleyen yok, çünkü İspanya hukuk devleti.
Kral Juan Carlos aslında İspanyol halkının bir zamanlar sevdiği saydığı biri. Dikta altında inleyen, içsavaştan geçen İspanyollar, faşist Franco’dan sonra tahta çıkan Carlos’u bağrına basıyor. Carlos İspanya’da demokrasiye dönüşte temel rol oynuyor.
38 yıldır kimse şikâyet etmezken, şimdi halkın dörtte üçü “Juan Carlos tahtı bir an önce oğluna bıraksın” görüşünde. Yolsuzluk batağında kralın görevini bırakmasından yana.
YILDIZI PARLADI
Tahtı kime bırakacak? İsmi hanedana yakışına birine:
Don Felipe Juan Pablo Alfonso de Todos los Santos de Borbon y Grecia, Kral’ın oğlu, resmi ismi uzun, veliaht.
Prens Felipe iyi yetişmiş biri. Liseyi Kanada’da okuyor, aynı anda askeri eğitimden geçiyor. Madrid’e dönüyor, hukuk ve iktisat öğrenimi görüyor. Latin Amerika ve Ortadoğu üzerine Washington’da Georgetown Üniversitesi’nde master yapıyor.
Çeşitli zamanlarda babasını temsilen uluslararası toplantılara katılıyor. 45 yaşında, iki metre boyunda, her fırsatta halkın arasına giriyor, halkın acılarını ve sevinçlerini paylaşıyor.
Kraliyet ailelerinde geleneksel modanın aksine, halktan biriyle evleniyor. Eşi Letizia marketten alışveriş yapıyor, Prens’i akşam sıradan bir lokantaya götürüyor. Yemek üstüne bir de sinema, tam halk tipi eğlence.
Yılda bir kez halka sesleniyor. “Halk krala değil, anayasaya bağlıdır” diyerek, sürekli “demokrasiyi” vurguluyor.
YOLLAR AYRILDI
Halkta Felipe’ye duyulan sevgi son günlerde iyice artıyor.
Kraliyet Prenses’in yolsuzluk iddiaları ile ağır yara alırken, Prens Felipe dramatik bir adımla, kız kardeşiyle bütün ilişkisini kesiyor, onunla konuşmuyor. Çünkü, kardeşi yolsuzlukla suçlanıyor, kaçışı yok, yargılanacak.
Bu tavrı, halkın gözünde onu daha da yüceltiyor. İspanyol halkı Kral Carlos’un tahtını oğluna bırakmasını bekliyor.
Sen misin bana karşı olan
MUSTAFA Sarıgül’ün on altı yıl öncesinde aldığı öne sürülen kredi borcu nedeniyle mal varlığına ve banka hesaplarına haciz konuluyor. Sen misin CHP’nin İstanbul büyükşehir adayı olan, al sana haciz.
Koçlara ait TÜPRAŞ’a 412 milyon lira ceza veriliyor. Gezi sırasında polisin biber gazından kaçanlar, yine onlara ait Divan Oteli’ne sığınıyor. Sen misin eylemcileri koruyan, al sana ceza.
Yargıtay şike cezasını onaylıyor, Aziz Yıldırım’ın başkanlığı düşüyor. Fenerbahçe bu iktidara karşı, maçlarda taraftarın attığı sloganlar iktidarın sinirini bozuyor. Sen misin slogan atan, al senin başkanına ceza.
Her yerde görevden almalar, cezalar, fırtına dinmek bilmiyor.
Paylaş