Paylaş
AKP iktidarı 12 Eylül mantığını geride bırakıyor, HSYK’ya Adalet Bakanlığı bürokratlarını seçtiriyor. Müsteşarla birlikte, HSYK’da şimdi dört AKP bürokratı bulunuyor.
Referandumla birlikte, 12 Eylül’den rövanş alınacak diyerek, evet oyu kullanan anlı şanlı solcu, liberal, yazar, çizer, sanatçıların kulakları çınlasın.
“Yetmez ama evet” kazanıyor. Bence de yetmez, daha ele geçirilecek kaleler var.
ÖNCEDEN DAĞITILDI
Yandaş medyanın etekleri dün zil çalıyor, savcı ve yargıçlar arasından HSYK üyeliği için yapılan seçimlerde iktidarın zaferi kutlanıyor.
Önceki gün yapılan seçime AKP bir kaç aydır hazırlanıyor. Planlaması referandum öncesinde başlıyor.
İktidarın HSYK aday listesi adliyelere referandumdan on beş gün önce dağıtılıyor. Herhalde dağıtılmakla da kalmıyor.
O listede kendi kaderini tayin eden Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcısını, Personel Müdürünü gören bir savcı ve yargıç ne yapabilir? Direnen çıksa bile, oylar genellikle o listeye veriliyor.
KADROLAŞMA
Nasıl oluyor da, binlerce avukat arasından AKP’ye en yakın olanlardan biri Anayasa Mahkemesine, nasıl oluyor da binlerce yargıç ve savcı arasından AKP’ye en yakın olanlar HSYK’ya seçiliyor?
Çok basit, listelerin önceden dağıtılması dışında, kadrolaşma denilen işte bu. AKP sekiz yıldır buna çalışıyor, ürünlerini şimdi topluyor.
Örneğin savcı ve yargıç meselesinde çalışma dört yıl önceye dayanıyor.
Mesleğe sonradan adım yargı mensuplarının birinci sınıf yargıç ve savcı olmalarını kolaylaştıran düzenlemelere gidiyor.
Yeni birinci sınıf, kendisine tanınan birinci sınıf olmasının hakkını HSYK seçiminde gösteriyor. Oylar iktidar listesine veriliyor.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün kontenjanından HSYK’ya atanacak üyelerle birlikte, ne Anayasa Mahkemesinde, ne HSYK’da AKP için artık sorun yok.
Referandumda evet oyu kullanan solcular, liberaller, aydın geçinenler, yazarlar, çizerler, sanatçılar gönlünüz rahat olsun. Yüksek yargı artık AKP’nin emrinde.
32 kısım tekmili birden heyecan bundan sonra. İnsanı zevkten titretiyor.
CNN Türk’te bir program kalktı
HABER kanalı gazeteciliğin önde geldiği, haber ve yorumlarda, diğer kanallara fark atılan ya da atılması gereken kanal demek.
CNN Türk bir haber kanalı.
CNN Türk’te aylardır ilginç bir program var. Sabahları saat 10’da başlayan program “Haber Toplantısı”. Her gazete ve TV’nin her sabah yapması gereken haber toplantısını, CNN Türk sabahları canlı olarak yayınlıyor. Bu program ne kadar rating alıyor bilemem, ama diğer haber kanallarına fark atan bir program.
Bu program dün yayından kaldırılıyor. Başka haber kanallarında olmayan böyle bir programı kaldırınca, siz diğerlerine nasıl fark atacaksınız?
Kaldı ki, başka programlarınızda ratinginiz çok mu yüksek?
Füzede hangisi doğru
AMERİKA’nın İran’a karşı Türkiye’de konuşlandırmak istediği füze savunma sistemini bütün dünya diline dolamış durumda.
Buna rağmen, Başbakan Erdoğan açıklama yapıyor: “Bize füze kalkanı önerisi yok”.
Aynı konuda Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül açıklıyor: “Füze kalkanı projesini müzakere ediyoruz”.
Hangisi doğru? Dünya basınına bakarsanız, Vecdi Gönül’ün sözleri doğru.
Genel başkanlık sürekli hastalık
KAYIP trilyon davasında iki yıl dört ay hapse mahkum oluyor. Buna partisinin kapatılması eklenince, siyasal yasaklı hale geliyor.
Önce, dört ayrı doktor raporu ve onun için özel olarak getirilen bir yasa maddesiyle hapse girmekten kurtuluyor. Ardından Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından sürekli hastalık nedeniyle affa uğruyor. Adli Sicil Yasasının sağladığı olanaktan yararlanıyor, siyasal yasağı da kalkıyor.
Ve huzurlarınızda, akla sığmıyor ama, yeniden Necmettin Erbakan.
Erbakan’ın sürekli hastalığı önceki gün, tıp diliyle, nüksediyor, yani sürekli hastalık tekrarlıyor ve o genel başkanlığa seçiliyor.
Dört kişinin yardımıyla oturup kalkabilen 84 yaşındaki Erbakan’ın hırsı ayrı, yaşı nedeniyle hapse girmeyebilir, ama pekala genel başkan olabilir.
Bu demokratik manzara yaşı ona yakın olanları göz yaşlarına boğuyor.
Paylaş