Paylaş
Köylüler direniyor, ağaçları kesenler köylülere saldırıyor. Elle balık tutulan dere HES’e teslim ediliyor.
Isparta, Sütçüler, Köprüçay Vadisi, yüzlerce meşe, ardıç, karaçam, bölge halkının geçim kaynağı o orman. Ağaçlar kesiliyor, köylü direniyor, nafile, yine HES. Köylü doğduğu vadiyi terk ediyor, bugün ne ile nasıl geçindiği meçhul.
Giresun, Artvin, Rize, Tunceli, Erzincan, Siirt HES işgali altında, hepsinde ağaç katliamı, hepsinde direniş, hepsinde ne ile nasıl geçindiği belli olmayan köylüler.
TORTUM DÖNEMECİ
Erzurum Bağbaşı Köyü, Tortum Çayı orman içinden akıyor. İş makineleri vahşi katliama girişiyor, HES. Köylü gözyaşları içinde, orman onun geçim kaynağı, jandarma ile arbede. Dava açılıyor. Erzurum İdari Mahkemesi davayı reddediyor, HES’e devam.
Köylü bırakmıyor, suç duyurusunda bulunuyor: “Çevre tahrip ediliyor”. DSİ dikkate alıyor, bilirkişi raporu hatalı, HES’i durduruyor. Danıştay da yürütmeyi durdurma veriyor. HES’e karşı ilk zaferlerden biri.
KİMSEMİZ YOK
İster HES, ister termik santral, çevre ve doğada katliam var. ÇED raporu, şu olacak, bu olacak, hikâye. Bu santrallara karşı geçen yıl 83 dava açılıyor, sonuçlanan 41 davanın 39’unda iptal kararı var. Ortak gerekçe, doğayı tahrip. Altı bin zeytin ağacının ırzına geçildiği Yırca’daki gibi. Danıştay Yırca’da da doğanın tahrip edildiğine karar veriyor.
Danıştay’ın bu kadar çok iptal kararı varken, özel firmanın altı bin ağacı kesmesini durdurmak için ilgili bakanlıklar neden kılını kıpırdatmıyor?
Yanıt Yırca Köyü Muhtarı’nın gözyaşlarında, “Bizim arkamızda duran yok”. Yırca köylüsü Soma’da ya madene gidecek, ölecek, ya zeytine gidecek, ağacı kesilecek, aç kalacak. Pek çok yerdeki gibi.
Nâzım “yetmişinde bile mesela zeytin dikeceksin, hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil, (...) yaşamak, yani ağır bastığından” diyor. Türkiye’de artık ölüm ağır basıyor, her yerde, her gün.
Validebağ bilmecesi
KORUMA direnişinde Validebağ Korusu ile ilgili mahkeme kararı hayli dikkat çekici.
Koruya cami yapılacak, İstanbul’daki idare mahkemesi yürütmeyi durdurma kararı veriyor, koruya cami yapılamaz. İstanbul Büyükşehir durdurmayı iptal davası açıyor. Aynı mahkeme bu kez tam ters kararla, kendi verdiği kararı bozuyor ve yürütmeyi durdurmayı kaldırıyor, hayır cami yapılabilir. Aynı mahkeme, on gün arayla birbirine ters iki karar...
Direnişin peşini bırakmayan avukatlarla konuşuyorum, “İptal kararını biz önceden tahmin ettik”. Alın size pazar bilmecesi, bilin bakalım, nasıl ettiler.
Cımbızla seçilen tanıklar
KIRK altı kişilik tanık listesi veriyor CHP’li üyeler, AKP’li komisyon başkanı on kişi çağırıyor. 17-25 Aralık yolsuzluk iddiaları ile ilgili dört eski bakan hakkında kurulan Meclis Araştırma Komisyonu salı günü toplanıyor. Tanıkları dinlemek üzere. O tanıklar: Fatih Belediye Başkanı, Ticaret ve Gümrük Bakanlığı Müsteşarı, yolsuzluk iddiasına adı karışan Zafer Çağlayan’ın oğlu ve kardeşi, aynı iddiaya adı karışan Muammer Güler’in oğlunun arkadaşı, iddiada adı geçen Erdoğan Bayraktar’ın özel kalem müdürü, bir koruma müdürü. İddialarda adı geçen bakanların yakınları, birlikte çalıştığı kişiler. Sen, ben, bizim oğlan vaziyeti. Büyük olasılıkla lehte tanıklık yapacak olanlar. Çağrılması istenen, olayı yürüten polis ve savcılar yok, onların tanıklığına sıra gelir mi, göreceğiz.
Paylaş