Üniversitelere Danıştay dersi

Dilekçe mi veriyorsun?.. ''Defol okuldan!..'' Seçimlik ders olarak, Kürtçe mi istiyorsun?.. ''Al bu dilekçeyi..., yıkıl karşımdan!..''

O dilekçe, bu dilekçe, kim veriyorsa, tut kolundan, haydi yallah dışarı!.. Kimi öğrenciyi okuldan atma, kimini şu süreyle, kimini bu süreyle uzaklaştırma!..

Ne de olsa, üniversiteler!.. O muhteşem düşünce kaynakları!.. Bilimsel özgürlüğün vazgeçilmez anıtları!.. Toplumun öncüleri!.. Ülkeyi yönetenlere, halka yol gösteren, eşsiz aydınlık yuvaları!..

Ne de olsa, AB sürecine girmiş bulunuyoruz. Üniversiteler de öncü ya, mesele yok!.. Madem ki AB süreci işliyor, üniversitelerde AB dersleri veriliyor. Yetmiyor, AB Araştırma Enstitüleri kuruluyor. Ayrıca, uyum paketleri çerçevesinde, Meclis Anayasa'daki antidemokratik maddeleri ayıklıyor. Bireylere yeni haklar tanınıyor.

Bunlardan biri de, dilekçe verme hakkı. Geçen yıl, şu ya da bu etkiyle, şu ya da bu militan tavırla, çeşitli üniversitelerde yüzlerce öğrenci, ''seçimlik ders Kürtçe istiyoruz'' diyerek, dilekçe veriyor. Vay, sen misin dilekçe veren?.. Senin amacın başka!.. Tut kolundan, at okuldan!.. Özgür üniversite ya!.. Anayasa'nın tanıdığı hakkı, tanımayan özgür üniversite bunlar!..

Ceza alan öğrenciler önce idare mahkemelerine gidiyor. O mahkemeler geri çevirince, Danıştay'a başvuruyor. Önceki gün, arkadaşımız Oya Armutçu'nun haberinde yer aldığı gibi, Danıştay bu öğrencileri okullarına iade ediyor, cezalarını kaldırıyor. Ve bu karar Danıştay içtihadı oluyor.

Bu kararıyla Danıştay, üniversitelere unutulmaz bir ders veriyor. Çünkü, dilekçe hakkı artık var!.. Ama, öncü bilimsel yuvaları bunun henüz farkında değil!.. Ya da yukardan gelen emirler, Anayasa'nın üstünde!..

Hocam, şimdi bu çocukları, Danıştay kararını uygulayarak, size zahmet, geri almak zorundasınız. O çocukların boşa geçen süreleri ne olacak şimdi Hocam?..

Hocam, siz dersinizde ne okutuyorsunuz?.. Demokrasi Tarihi için hangi örnekleri veriyorsunuz?.. Hukukun üstünlüğünü nasıl anlatıyorsunuz Hocam?..

Teröristlerle sekiz yıl


Adı Antje Vollmer. Alman milletvekili bir bayan. Geçenlerde Ankara'ya geliyor. TBMM İnsan Hakları Komisyon Başkanı Mehmet Elkatmış'a anlatıyor:

''Almanya'da bir terör örgütünün üyeleriyle tam sekiz yıl konuştum. Onları cezaevinde sık sık ziyaret ettim. Tek tek, hayat öykülerini dinledim. İşledikleri suçlar, şimdiki ve gelecekteki konumları, akla ne geliyorsa, konuştuk. Onlar anlattı, ben anlattım. Sekiz yıl onları ikna etmeye çalıştım.''

Sekiz yıllık uğraş sonucunda, örgütün hem içerdeki, hem dışardaki militanları terörden vazgeçiyor.

Demek, ikna diye bir yöntem var. Ama, uzun çaba gerektiriyor. Bıkmadan, usanmadan, sabırla. Asıp, kesmek yerine, hani, belki işte bir örnek!..
Yazarın Tüm Yazıları