Uludere’de patlayan mayınlar

On gün önce, 6 Mayıs’ta Uludere’de bu kez mayın patlıyor, iki asker yaralanıyor. Patlama sonrasında “Güvenlik Güçlerinin açıklamasında” bakın ne yazıyor:

“İnsansız Hava Aracı ile yapılan gözetleme sırasında sınır ötesinde tespit edilen kaçakçı gurubun yakalanması için operasyon düzenlenmiş, patlamanın teröristlerle işbirliği içindeki kaçakçılar tarafından gerçekleştirildiği açıkça görülmüştür”.

Hepimizin dikkatinden kaçan bu haberi dün Uludere Komisyonu üyesi ve CHP milletvekili Levent Gök hatırlatıyor. Bu açıklama Uludere katliamında en can alıcı sorulardan birine açıklık getiriyor:

Mayın patlatanların kaçakçılar olduğunu İnsansız Hava Aracı, yani Heronlar tespit ediyor.

6 Mayıs’taki bu haber Wall Street Journal’da (WSJ) yer alan skandal haberin de ipucunu veriyor. Bazı sorularla birlikte.

NEDEN GİZLENDİ

- Uludere katliamı sırasında açıklamalara göre, Heron’lar sadece kalabalık tespit ediyor, sınırdan geçen gurubun niteliğini belirleyemiyordu. Mayın patlatanların kaçakçı olduğunu Heron’lar 6 Mayıs’ta nasıl tespit ediyor?

-Irak sınırı ötesini Amerika, sınırın içini bizdeki Heron’lar kontrol ediyor. WSJ bilgiyi Amerika verdi, diyorsa, bizde bulunmayan Predatör aracılığı ile veriyor. Bu bilgi hem Meclis’in Uludere Komisyonu’ndan, hem halktan neden gizleniyor?

-Amerika “Türkiye konvoyu daha yakından izleme önerimizi geri çevirdi”, diyor. Neden geri çevirdi?

-Uludere Komisyonundeki muhalif milletvekilleri olayı deşmek isterken, komisyon başkanı AKP’li üye “acele etmeyelim, soruşturmayı bekleyelim” diyerek, neden zaman kazanmak istiyor?

Ve hala açıkta bekleyen soru: Vur emrini kim verdi?

SAVCILIK NE BEKLİYOR

CHP’li Levent Gök dünkü görüşmemizde başka bir noktanın altını çiziyor:

“Bundan bir ay kadar önce Milli Savunma Bakanlığı’ndan bizim komisyona bir yazı geldi. Uludere ile ilgili her türlü bilgi ve belgenin Diyarbakır Savcılığına verildiğini, adli soruşturmanın orada yürütüldüğünü yazıyor. Bize bir ay önce böyle bir yazı geldiğine göre, savcılığın elinde daha uzun zamandan beri belge ve bilgi var. Diyarbakır Savcılığı dava açmak için ne bekliyor?”

Evet, neden bekliyor? Uludere’de patlayan mayınların ardı arkası kesilmiyor.

Sırların öteki yüzü

MECLİS, siyasal iktidar, Genelkurmay ve savcılık aylardır Uludere Sırlarını ortaya çıkarmaya çalışıyor, ama bir türlü başaramıyor.Başarısızlar arasında biz de varız, TV ve gazeteleriyle medya. Dört buçuk aydır çoktan aydınlanması gereken bir faciada medya yaya kalıyor. Nedeni çok açık. Egemen otoriter yapı her türlü araştırmayı engellediği gibi, sonuç elde edilse bile, yayın aşamasında engel kendini yine gösteriyor. Facianın öteki yüzündeki facia da bu.

Çelenk için 48 saat

BİR zamanlar 19 Mayıs Bayramını Türkiye hep birlikte coşkuyla kutluyor. Kutlanan belli bir ideoloji ya da tarihsel bir kişi değil, kutlanan ulusal bir bayram. Herkesin varlığını borçlu hissetmesi gereken Cumhuriyet’in temel kilometre taşlarından biri.

23 Nisan’ı, 19 Mayıs’ı hatta 29 Ekim’i şimdi “Kemalist devlet yapısının modası geçmiş adetleri” diye küçümseme dönemini yaşıyoruz. Ulusal bayramları kutlamak için mutlaka Kemalist olmak gerekmiyor, sade bir vatandaş olarak, ulusal bilinç sahibi olmak yetiyor. Ulusal bilinç sahibi olmak da, o kadar kötü değil, eğer yerine başka ideolojileri şırınga etme çabası yoksa.

Yarın 19 Mayıs, bazı belediyeler ve sivil toplum örgütleri fener alayları ve konserlerle kutlama programı düzenliyor. Ayrıca, aynı örgütler Türkiye’nin her yerinde Atatürk heykellerine çelenk koymak istiyor. Çelenk koymak artık o kadar kolay değil. 48 saat öncesinden izin gerekiyor. Kutlamayı zorlaştırmak için bürokratik manevralar. Adına “kutlama” demeye bin şahit ister.