Sıradan gibi görünen, aslında tam bir dram içeren bu soruyu soran Rus Devlet Başkanı Putin.
Filistin’in yeni Devlet Başkanı Mahmut Abbas seçildikten sonra ilk resmi gezisini Rusya’ya yapıyor. Çünkü, yıllardır Filistin’i uluslararası arenada hiç yalnız bırakmayan ülke Rusya. Yalnız bırakmayışın somut göstergesi var.
Rusya, Filistin’e helikopter, zırhlı araç ve diğer silahları hibe olarak veriyor!..
Hibeye İsrail fena bozuluyor. Putin’in Kudüs ziyaretinde, İsrail Başbakanı Şaron açıkça, ‘siz silah vermekten vazgeçin’ diyor. Putin de, basın toplantısında ‘çocuklar tanklara taş mı atsın’ diyerek, tarihsel çıkışını sürdürüyor.
SİLAH TOPLAMAK
Barış için, Mahmut Abbas, Hamas ve diğer örgütler dahil, herkesin silahını teslim etmesini istiyor. Övgüye değer bir davranış!..
Ne var ki, bu o kadar kolay değil. Önce, hiç kimse silahını vermek istemiyor. İsrail’e duyulan güvensizlik!..
İkincisi ve daha önemlisi şu: Silah tücccarları silah toplama kampanyasına bozuk çalıyor!.. Çünkü, paraların, gıcır gıcır paraların suyu kesiliyor!..
Bu bozuk çalmanın devamı var. Çok somut:
Silah tüccarları Mahmut Abbas’ı ölümle tehdit ediyor, sen nasıl silah toplatırsın?..
Dolayısıyla, Orta Doğu’ya barışın gelmesi hayli güç.
İLK RÖPORTAJ
Mahmut Abbas, Devlet Başkanı seçildikten sonra, uluslararası ilk demecini İHA’nın Kudüs temsilcisi Elif Ural’a veriyor. Parlak bir gazetecilik örneği!..
Elif Ural konuyu açınca, Mahmut Abbas:
‘Biz sadece Rusya’dan değil, İspanya ve İtalya’dan da silah yardımı alıyoruz.’
Putin’e övgü dolu sözler söylüyor Filistin Başkanı.
Elif Ural, silah tüccarlarının tehdidini hatırlatınca, Mahmut Abbas:
‘Öldürülmekten korkmuyorum!.. Bazı örgütler benim bu tutumuma karşı çıkıyor. Ancak, Filistin’de bir iç savaş bekleyenler, bunu ancak rüyalarında görür!..’
Mahmut Abbas’ın işi zor. İsrail de, ona anlayışla davranmaktan, ne yazık ki, uzak.
Kendisini Erdoğan’ın Kudüs ve Ramallah gezisinde görüyorum. Yüzündeki çizgiler, Filistin’in yıllardır verdiği mücadelenin aynası.
İsrail’de şahin çok
FİLİSTİN politikasında İsrail’de tek ses yok!..
En büyük karşı tepki ise, Şaronu’un hemen yanı başından geliyor, İsrail Dışişleri Bakanı Silvan Şalom’dan.
Şu sırada İsrail’de konuşulan, Gazze’den çekilmek. Ancak, bu da o kadar kolay değil. Çünkü, İsrail’de şahin çok. Şaron şahin, Dışişleri Bakanı Şalom daha da şahin:
‘Gazze’den çekilmek için, referandum yapılsın!..’
Bu görüşünü uluorta söylüyor. Çünkü, referandumda aksi bir sonuç çıkması mümkün. Onun için, böyle konuşuyor. Ancak, söyledikleri Şaron’un izlediği politikaya ters. Bunu Şaron’a soruyorlar. Şaron:
‘İsrail’de insanları işten atmak, Dışişleri Bakanını görevden almak, ne yazık ki, kolay değil!..’
Başbakan ve Dışişleri Bakanı ayrı tellerde!.. Şahinlerin çekişmesi!..
Tatlıses Kudüs’te
TÜRKİYE-İsrail ilişkileri inişli çıkışlı.
Gün geliyor, Türkiye büyükelçisini geri çekiyor. Gün geliyor, MİT-MOSSAD can ciğer kuzu sarması. Ya da ortak askeri tatbikatlar. İsrail’e su vermek. Gün geliyor, Başbakan Erdoğan İsrail’i ağır sözlerle kınıyor, ‘devlet terörü yapmakla’ suçluyor.
Buna rağmen, her zaman ve her yerde olduğu gibi, halkların nabzı başka türlü atıyor. Kudüs’te bir taksiye biniyorum. Türk olduğumu öğrenince, taksi şoförü anında bir İbrahim Tatlıses kasedi patlatıyor!.. Demek yanında var ve dinliyor!..