Paylaş
“LEX caecilia didia”, Roma hukukundan bu yana, yani yüzyıllardır hukuka aykırı kurallar son dört-beş yıldır bizde geçerli. Yukarıdaki Latince deyim, “Birbiriyle ilgili olmayan yasalar tek bir yasada toplanmaz” anlamında, bugünkü Türkiye’yi anlatıyor. Hukukun babası Roma hukuku “Torba yasa olmaz, hukuka aykırıdır” diyor. Desin, Roma’dan beri olmayan “torba yasa” bizde şakır şakır.
Hukuk tarihinde daha önce hiç görülmemiş olaylar yaşanıyor bu ülkede. Üniversitelerde son zamanlarda hukuk tezlerinde “Sadece Türkiye’de yaşanmıştır” diye örnekler yazılıyor, hukuk tarihine ibretlik sayfalar bırakmak üzere. “Hiçbir yerde rastlanmadı ama şu tarihlerde Türkiye’de olmuş” diyen, tarihe örnekler.
AİLECE ŞİKÂYET
Hukuk tarihine son örnek, Tayyip Erdoğan’ın çocukları, damadı, avukatları ve danışmanının kendileriyle ilgili hiç ilgisi bulunmayan bir davada şikâyetçi olmaları.
Paris’te Charlie Hebdo katliamı nedeniyle çıkarılan özel sayının kapağını basın dayanışması adına Cumhuriyet’te Hikmet Çetinkaya ile Ceyda Karan köşelerine taşıyor. Çetinkaya ve Karan hakkında 4.5 yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırlanıyor. 1.280 şikâyetçi arasında Erdoğan’ın ailesi ve yakınları yer alıyor.
Hukuk tarihinde benzeri yok, bir cumhurbaşkanının ailesinin ve yakınlarının böyle bir şikâyetini hukuk tarihi yazmıyor. Seçilmiş, atanmış, darbeyle gelmiş, diktatör ya da demokrat hiçbir cumhurbaşkanı kariyerinde bu tür bir girişim yok. Roma İmparatoru Sezar dahil.
İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ
Şu açılardan yok:
-O özel sayının orijinal kapağında Erdoğan’a, ailesine ve yakınlarına hakaret mi var? Hayır, yok.
-O kapağı yazıya alarak, Çetinkaya ve Karan, Erdoğan’a ve yakınlarına hakaret mi etmiş oluyor? Hayır, değil.
-O kapağı yazıya almakla Erdoğan’ın ailesi ve yakınları maddi zarara mı uğruyor? Hayır, uğramıyor.
Ama, onlar şikâyetçi. Bu şikâyet basın özgürlüğüne, ifade özgürlüğüne yeni
bir darbe. Aynı zamanda hukukun siyasete alet edilmesine yeni örnek.
Artık Meclis dahil
-“MECLİS’in güvenlik ve saygınlığını ihlal edici eylem ve davranışta bulunan medya çalışanlarının parlamento muhabiri kartı iptal edilir.”
Meclis Başkanlık Divanı’nın AKP üyeleri Meclis Yönetmeliği’ne bu kuralı getiriyor. Toplumun tamamını tek tek kendine göre terbiye etme merakının yeni aşamalarından biri. Gazeteci zaten hedef, her fırsatta zaten olmadık sözler, polis şiddeti dahil. Gazeteciye baskı şimdi Meclis’te. Merak ediyorum, “Meclis’in saygınlığını ihlal edici eylem ve davranışlar” acaba ne? Yolsuzluk iddialarını yazmak, yargı bağımsızlığını ayaklar altına alan yasaları kayda geçirmek, iktidarın hoşuna gitmeyen uygulamaları aktarmak “saygınlığı” zedeleyen türler arasında mı?
Otoriter baskının farklı uygulaması.
AB’yi böldük
-AVRUPA Parlamentosu Başkanı, sosyal demokrat Martin Schulz (Alman) hafta içinde Ankara ziyaretinde ağzını her açtığında “basın ve ifade özgürlüğüne, yargı bağımsızlığına aykırılıkları” eleştiriyor. Eleştirilere AKP’nin verdiği yanıtlar AB’de eskiden dikkate alınıyor, şimdi itibar eden yok. Bundan sonra düzeleceği inancı da kayboluyor.
AB’de “Türkiye ile ilişkileri askıya alalım, yok almayalım” diyen iki grup var. Almak yanlıları “demokrasinin raydan çıktığını”, diğerleri “Atarsak daha beter olur” kaygısına ek olarak, enerji geçiş hatları ile ticari ilişkileri düşünüyor. Kendi içimizde bölündük, bir de adamları böldük.
Paylaş