SE’den Erdoğan’a mektup

Bülent Arınç ve Mevlüt Çavuşoğlu baştan randevu vermiyor. Meclis Başkanı Cemil Çiçek ile görüşebiliyor Sosyalist Enternasyonal (SE) Genel Sekreteri Louis Ayala. CHP milletvekili Umut Oran’a atılan suikast iddiası ile bağlantılı olarak Türkiye’de. Oran SE’de başkan yardımcılarından biri.
Dün benim de aralarında bulunduğum bir grup gazeteci ile bir araya gelen Ayala hayal kırıklığı yaşıyor:
“Bu iddiayı duyunca, biz Sosyalist Enternasyonal’de şoke olduk. Herhangi bir demokratik ülkede bir milletvekili için böyle bir iddia ortaya atılsa, orada bütün demokratik kurumlar ayağa kalkar, olayın araştırılması için çalışır. Ben SE adına buraya geldim, gördüm ki, kimse kılını kıpırdatmıyor. Demokrasi böyle işlemez”.

ÇİÇEK İLE

Meclis Başkanı Cemil Çiçek’le görüşmesinde Meclis’in, hükümetin, Adalet Bakanlığı’nın, hukuk kurumlarının harekete geçmesi gerektiğini aktarıyor, Meclis’in ne yaptığını soruyor. Bunları sormanın Enternasyonal’in sadece hakkı değil, aynı zamanda görevi olduğunu vurguluyor.
Çiçek “olayı izlediğini” söylemekle yetiniyor. Daha sonra ise Ayala’nın ziyaret nedenini bir yana bırakıyor, “Sosyalist Enternasyonal Ermeni iddialarına dönük Türkiye ile işbirliği yapması gerek”. Ayala şaşkın, şimdi ne ilgisi var, araya giriyor, “Biz beklerdik ki, demokrasi işliyorsa, demokratik kurumlar olayın aydınlatılmasına çalışmalı”.
Çiçek de araya giriyor, “Sosyalist Enternasyonal uluslararası mülteciler ile ilgili Türkiye ile işbirliği...”
Ayala yine şaşkın, toparlamak üzere, “Seçime giderken, bir milletvekiline böyle bir iddia ortaya atılıyorsa” diye söze girince, Çiçek sektirmiyor, “Türkiye ile İslam düşmanlığına karşı mücadelede işbirliği yapmalısınız”.
Yoruma ve daha fazla yorulmaya gerek yok, durum belli.

NE ZAMAN GELSE

Ayala Şilili, askeri dikta dönemini yaşamış, demokrasinin değerini bilen biri. Dün biz gazetecilere hep demokrasiyi vurguluyor, bir Türkiye özeti:
“Son yıllarda Türkiye’ye ne zaman gelsem ya hapiste birilerini ziyaret ediyorum ya davaları izliyorum ya basın özgürlüğü kısıtlamalarını ya hukukun işlemediğini görüyorum. Çok ilginç, Umut Oran’a atılan iddia üzerine kimse reaksiyon göstermiyor. Üstelik şimdi seçim var”.

ERDOĞAN’A MEKTUP

Bizlerle sohbetinde önümüzdeki günlerde SE’nin Tayyip Erdoğan’a mektup yazacağını söylüyor. Aşağı yukarı şöyle:
“Türkiye’ye geldim, Umut Oran’a yönelik suçlamaların demokrasi sorunu olduğunu düşünüyorum. Bunun arkasında kim, neden var? Umut Oran bir milletvekili ve Türkiye seçime gittiğine göre, konu seçimleri de ilgilendirir. O nedenle olayın mutlaka aydınlatılması ve sorumluların ortaya çıkarılması için SE adına sizi bu yönde harekete geçmeye davet ediyoruz”.
Seçimi izlemek için Enternasyonal’den bir ekibin Türkiye’ye geleceğini ekliyor. Pek çok konuda kaygılı.

Şili’de başkanlık

ŞİLİ’de başkanlık sistemi var, bayan Başkan Michelle Bachelet sosyal demokrat, yüzde 68 oyla başkan seçiliyor. Ayala: “Yüzde 68 ama denetim mekanizmaları müthiş çalışır. Yüzde 68 ama var gücümüzle demokrasi için çalışıyoruz, istediğini yapmak o kadar kolay değildir”.

Bu fark kapanmaz

İSMET Paşa muhalefette, gazeteler onun adına her gün taranıyor, hangi gazetede ne var, kim, ne yazmış. İstanbul’a geliyor, basın brifingini Metin Tüzün verecek. Tüzün gazeteleri ve köşe yazılarını özetliyor, Bugün gazetesi hariç.
Paşa memnun değil, Bugün gazetesi sıkı CHP ve İsmet Paşa muhalifi. Tüzün’e dönüyor, “Senin özetlediğin gazeteler zaten söylediklerini yazıyor, asıl Bugün’e bak, bizim için öğretici olan o”.
O günlerden bugüne asla kapanmayacak bir fark. İsmet Paşa aleyhinde yazılanları “uyarı” olarak kabul ederken, bugün iktidar aleyhindeki yazılara “Kimi işten attıralım, hangi patrona vergi denetmeni gönderelim” diye bakılıyor.